Hermann Karl Hesse (takma adı: Emil Sinclair) , Almanya'da doğmuş İsviçreli yazar ve ressam.
20. yüzyılın en önemli yazarlarından biridir. İlk şiirini yirmi beş yaşında yazmıştır. 1904'te serbest yazarlığa başlamış olup romanları, öyküleri, denemeleri, şiirleri, politik makaleleri ve kültür alanındaki eleştirel yazılarıyla tüm dünyada 100 milyonu aşkın okura ulaşmıştır. Kendini kanıtlama, kendi olma, yazarın kendini yansıtması, bireyin kendini aşması gibi temaları içeren Bozkırkurdu, Siddharta, Peter Camenzind, Demian, Narziss ve Goldmund, ...
Mutluluğu aradığın sürece,
Mutlu olacak kadar olgun değilsindir,
Ve ulaşacak kadar her istediğine.
Kayıplara yakındığın sürece
Ve hedeflerin varsa durmadan yöneldiğin,
Bilemezsin huzur nedir diye.
Nasılda üzüyor insanı
Yürüyüş, yabancı bir şehirde
Çatıları ayın parlattığı
Öylece uyuklayan sessiz gecede
Kule ve tepelerin üzerinden
Biliyorum bu vakitte bana
Ne söylemek istediğini-
Söyleme! Gör kararan zeminini
Küçük gölün ve telaşını dümdüz bulutların
İhtişamlı ve kapkara-
Söyleme! Bu gece kötü bir gece
Her çağrısında yaşamın hazır olmalı yürek
Yeniden başlamaya eskiyi bırakıp gerilerde,
Kucak açmalı yeni ilişkilere, yeni bağlara
Yaslara bürünmeden, cesaretle ve gözüpek.
Her yeni başlangıçta bir büyü saklı yatar,
Tutar elimizden, kol kanat gerer yaşamamıza
Kendi kanımızdan kan katmadığımız, sevgiyle donatmadığımız, uğrunda özverileri, ortak acıları üstlenmediğimiz, savaşımlara katlanmadığımız hiçbir ilişkinin, hiçbir dostluğun, hiçbir duygunun bize sadakat göstermediğini ve güvenilir nitelik taşımadığını her birimiz kendi günlük hayatımızda öteden beri yaşar, biliriz. Birine gönlünü kaptırmanın ne kadar kolay, gerçekten sevmenin ise ne kadar zor olduğunu bilmeyen ve yaşamayan yoktur. Bütün gerçek değerler gibi sevgi de satın alınamaz. Satın alınabilen hazlar vardır, satın alınabilen sevgiyse hayır.
O sevdi, sonunda kendi kendini buldu. Ne var ki, insanların büyük çoğunluğu kendi kendilerini kaybetmek için sever.
Sevilmek mutluluk değildir.
Her insan kendini sever; ama mutluluk bir başkasını sevmektir.
Bana verdiğin o küçük eli,
O söylenmemiş çok şeyi söyleyeni,
Sordum mu sana bir kere bile,
Beni seviyor musun diye?
İstemiyorum beni sevmeni,
Seni sevdiğimden böyle gece vakti
Öylesine vahşi ve fısıltıyla geldim sana
Hiç unutmayasın diye beni
Aldım ruhumu da yanıma
O şimdi yanımda ve benim yalnızca
İyide de, kötüde de
Seni seviyorum demedim ki
Elini ver dediğim sadece
Ve hoş gör beni!
Bana yakın göründün,
Çok gençtin ve benim kadar iyi...
Yaşamım ne anlam taşımıştı, bunca sevinç ve acının üzerinden geçip gitmesinin hikmeti neydi? Şimdiye kadar içimde hissettiğim, hala hissetmekte olduğum gerçek'e ve güzel'e karşı bu susamışlık nedendi? Ne diye o şuh ve dilber kadınlar uğruna inatla, gözyaşları akıtarak sevdalar ve acılar çekmiştim? Niçin bugün de başım hazin bir sevgi uğruna yine utanç ve gözyaşlarıyla eğilmişti? Madem yalnızlıklar içinde pek sevilmeden yaşayıp gitmek alnıma yazılmıştı, o işine akıl ermez tanrı, sevginin yakıp kavurucu özlemini ne diye yüreğime yerleştirmişti sanki? '
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!