rüzgarların kayalarından savrulan
envai özlemlerle
akşam havuzlarında
bulamamışlığın hüznüyle
şaşkınlık içinde ve yanık ellerle
cam kırığı gözlerimden
ağır damlalar sarkarken yere
düştüm kalkıp yeniden bin kere
boşluklar artık benim için yeterli değil
doluluklardan öteye gidemem çünkü
her gün düzenli emeğini ineğin getiren sütçü
damda güz yaprağı gibi
aylak aylak savrulan kedi
sen de anlamadın beni
ya da bendeki seni
her şey doğal bir karmaşa içindeyken
ayıklıyorum balığın kılçığını
pirincin taşını
ama halen eleştiriyoruz
insanların gözünü kaşını
özden geçmişiz de çoktan
kimsenin haberi yok
ya da herkes miş gibi…
(Ankara, 1999)
Recep AltınKayıt Tarihi : 23.2.2015 14:16:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Recep Altın](https://www.antoloji.com/i/siir/2015/02/23/herkes-mis-gibi.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!