Heri Derdi Şiiri - Necati Keçeli

Anam da vururdu keçiği başa
Ucundan açılsa ört heri derdi
Sırtında odunla gelse yokuşa
Birazcık elimden tut heri derdi

Erkenden kalkardı sabah şafakla
Eleyip, belerdi beni toprakla
Aşımı verince, bakır tabakla
İki kaşık daha yut heri derdi

Ömrünü çürüttü, bağ eze, eze
Romatizma gelip inmişti dize
Ara, sıra yanlış vurunca saza
Başımı ağrıtma git heri derdi

Asla boş durmadı kirman eğirdi
Karanlık basmadan hemen çağırdı
Birazcık geç kalsam kızıp bağırdı
Yemeğini yede, yat heri derdi

Ağır yük vurmadı benim sırtıma
Derman olur du her sözü ağrıma
Kuzular koşunca benim çağrıma
Sen yarın davarı güt heri derdi

Bizlere koşmaktan yaşlanıp gitti
Düğün dernek derken canına yetti
Getirdiği gelin, oğlundan etti
Geline hasuda et heri derdi

Ah anacığım ah, gittin ne diye
Gögsünde taşırdın Necatim diye
Bayramdan, bayrama gelince köye
Yaptığım böreği tat heri derdi

Necati KEÇELİ
İZMİR

Heri: Özellikle Çorum ili ve yöresinde kullanılan, kullanıldıgı yere göre
değişen bir kelimedir...
Hasuda: Un helvasının bir degişiği (Pekmezle Yapılır)

Heriyi Kullanım Allanları

+ nöörüyoğ heri?
- nöörem heri, aha mektepten geliyom, bek yoruldum
+ eyi bağalım.

((buradaki anlamı ile; hal hatır sormaya samimiyet katmak için kullanılmış bir hitap sözcüğü))

+ la göbel duyduğmu?
- neyi la?
+ hıdırıñ fadimeyi kaçırmışlar?
- yoğ heri? essah mı diyoñ?

((bu diyaloğumuzda ise şaşkınlık belirten bir ünlem oluvermiş heri))