Çokçaydı
El ele tutuşan yürüyüşler
Upuzun bakışlar bulut bulut
Fazlacaydı
Dudaklardan dökülen kalpler
Ölünceye dek
Ölümüne
Kendine dönüktü yüzü her kapı aralığının
Tıkırtıyla kırıldı kristaller
Girişlerde asılı kaldı sonuncu kez
Dağılmaktaydı
Darmadağınıktı sokak aralarında sessizce bir düş
Saç telleri inceliğinde
Koptu
Koptu da uçtu bilinmeyen diyara
Şimdi gölgesinde tüm silueti
Karaltılı ve yapayalnız
Üstüne üstlük adamakıllı dilsiz
Ilık bir beklentiye doğru aktı
Şimdi hiçti
Şimdi yoktu
Bembeyaz bir uykuya soyundu
Düşlerine sokaklar kondu
Kırlangıçlar yuva yaptı gözkapaklarına
Umutları aktı pınar pınar
Şimdi hiçti
Şimdi yoktu
Gölgesini ısırdı keder yüzlü kadınlar
Adım adımdı
Takipleri şaşmıyordu geceyi
Arşınlıyordu tüm ölüleri
Ten rengine düştü
Bahar izlerine söylenip durdu
Ağırdı
Hava kahırlıydı üstelik
Can sıkıntısı yağıyordu gökyüzünden
Öbek öbek
Tüm merdivenleri içe dönük
Bükülüyordu her basamak biraz daha
Kendisine bu denli yabanıl bir portreydi
Değildi kendisinden
İnce iskeletler halinde
Geçip gittiler soğuk teninde
Değişiyordu
Portakal kabuklarının rengi
Öte yandan aynıydı akşam
Bir şeylere yeniden başlama düşüncesi
Gündüz
Gece
Ne zaman
Açık bir gökyüzü altında
Evinin kapılarına baktı
Kaçacak dört kapısı vardı:
Can sıkıntısı
Yarın
Uyku
Ve hiç toparlanamayan bir kafa
Kayıt Tarihi : 31.10.2010 02:08:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!