bir adım ötede pervazlara konmuş
birazdan uçup gidecek saka kuşları
dikenli tellerin mıhlarına ruhlarını terk edip
artık batışa yönelmiş yevm
mevsimleri çatlamış nehar girizgahının
elinde yitik şehrin krokisi
zaman geçip gidiyor
esiyor rüzgar eflatun karanlıktan sıyrılıp
sonra pat diye bir yeni buhran çıkıyor karşıma
bitmek tükenmek bilmeyen döngülerden
yeni hayallerin peşinden
günlerin haftaların renklerini yitirdim
çocuk olmak istiyorum
bir o kadar çocuk
ramak kalmışken ölüme
ruhumu uçuran kanatlar kırık
kendinde kaybolmuş gölge gibi
yangınlar sancıyorum
sessizliğe iç içe kırgınlıklar mühürlü
eriyip çoğalıyor ıslak zeminler
hercai salıncaklar kimsesiz
ruhen salınmaktayım
kaybolmuş güz rüyaları gibiyim
aslında viraneyim ,derbederim
sırt üstü yattığım yerden yıldızlar seyrediyorum
tasavvurum birtakım anılar içeriyor
kurak hislerimi emziriyor yağmur
tene dokunan yürek lime lime
nefes nefese yıldızlar düşüyor
üşüyor avuç içlerim
titriyor gönül ah-u zarım
geçiyor pencere önünden gök düşümü sessizlik
hareleri vurmuş gölge kıvrımlarına
kaşla göz arasında bana göz kırpıyor
her köşe başından
saçaklardan sarkmış mevsimin sarkıtları
hep aynı yöne doğru yağıyor yağmur
ayaza ayaklanmış siyahların gövdesinden
yıldız aşırıyorum
anın içinden geçiyorum sadece…
gördüğüm kabuslar hayaletimi boğuyor
çıkmaz bir sokağa açılan pencere gibi
görülür olmayı yitiriyorum
içimde ki alt üst oluşların şevki eksik
düş ağrılarına takılıp düşüyor leyl
bir soluk yüzümde geziniyor
bir çığ yumağı içine hapsolmuşum
çığlıklarım göğe doğru
redfer
İlyas KaplanKayıt Tarihi : 15.12.2019 19:27:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!