Her mahlûk ayna, her mevcut ma’kes
Onlarda yansıyan, Esma-ül Hüsna.
Bu azim gerçeği, bilmeli herkes!
Aldanır takılan, zahiri hüsn’e.
Sayısız çiçekler, mirattır sana!
Çiçeği sevenler, görmeli bunu.
Lisan-ı mahsusla, diyorlar bana;
Akiller, arifler, yormalı şunu!
Felekte, semekte; bir renk cümbüşü
Bakanı, göreni; bırakır hayran!
Âşıklar kuruyor, onlarla düşü
Gündüzse seyyahlar, ediyor seyran.
Mecazi maşukta, senden cazibe!
Kalp gözü açıklar, görüyor bunu.
Vesile kılarsın, bazen tazibe
Ferhatlar, Mecnunlar arıyor onu(!)
Hikmeti verdiğin, kullara malum
Her masnu senindir, her nakış senden!
Fark edip, derk eder, arifle, âlim
Felsefe tilmizi, bilemez kimden!
Mana-ı ismiyle bakan olaya;
Boğulur doğada, çıkamaz düze!
Mana-i harf ise; delildir Hayy’a
Halıkı, Sanii, ders verir bize.
Her hoşa gideni, sen taktın ona!
Basarı perdeli, görmüyor yazık.
İmtihan eyledin, bunları cana!
Kazanır sınavı, yalnızca; hazık.
Her ayna, her mirat; perdedir sana!
Yetmiş bin hicaptır tamamı bunun.
Feraset, dirayet, versen insana;
köprüsü olurlar; visalli sonun.
Güzeller cemali, alır Cemilden!
Farkına varmadan, harcarlar onu.
Cemilse; hesabın sorar hamilden!
Hainin, gafilin, hüsrandır sonu.
Ben yalnız müştakım; baki güzele!
Ya Rabbi sevgimi mübarek eyle!
Vermişim gönlümü; o, en özele!
Dileğim; yaşayıp, öleyim öyle!
Cihat ŞAHİN
03.08.2010-İZMİR
Ma’kes; Ayna.
Esma-ül Hüsna; Allah’(cc) ın bin bir ismi.
Hüsün, hüsn; Güzellik.
Zahir; Dış görünüş.
Mirat; Ayna.
Tilmiz; Talebe.
Basar; göz.
Hazık; mahir, becerikli, işinin ehli.
Hicap; Perde.
Feraset; ileri görüşlülük.
Dirayet; ilime vukufiyeti çok olan
Cemal; Güzellik.
Cemil; gerçek güzel.
Hamil; Hamal, taşıyan.
Müştak; Çok arzu eden.
Kayıt Tarihi : 3.8.2010 11:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!