Acemi bilirim hayatın her gülüşü üşür
Düşün sıcağı rutubetli sarılmalar yorar insanı
Kırık penceler uyku arası mahmurlaşır uyuşur
Eskir bütün kafiyeler
Ölüm yaşamın fidyesi sonsuzluğu silinsin pencereden
Yanağı al sarı saçı
Şu sonbahar şarkıları
Eksen dibine darı
Oynar aklın cambazı kuşkonmazın
Her oturum bir celsede boşanan oyun
Nisan sokaklarında ıslanan yağmurun
Bağlar gözü körebe gökkuşağı ile
Teneke bağlar kuyruğuna düşen her yaprağın
Yüzünde o billur kahkaha ve akşam
Düşleri sarmalıyorsun bağır avazın çıktığı kadar
Çığlığından sobaharın entarisi yırtılsın
Umudun sararıp düşen hazanından
Sesli gülüşleri unut gökgürültüsü gibi kızgınlık
Senin akarsuların yağmurlarından gelen mutluluk
Berekettir ay sofrasına
Nasıl olsa sürgit sustuk
Yetmedi kelimeler dertleri anlatmaya her yasaktan yorulduk
Kalabalık suskunluğun sülâlesi indi
Bilinmez sokağı adresi saati kırık albesi
Kırık testiden su doldurmaktır hayat
Bağırmadan konuşmak bir zanaattır
Kolaydır alçak dallardan meyve toplamak!
Yeter ki; eksilmesin güneşli gün memleketimden
Yeter ki; sönmesin ocaklar vakitsiz ölümlerle
Her mevsimin tadını her yaşın güzelliğini taşır
Memleketim insanı toplar beşinci mevsimi
Ay yıldızlı semalarından.…………
20/09/2016
Nurten Ak AygenKayıt Tarihi : 21.9.2016 09:12:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!