ada çayı kokardı göğüslerin
azı dişlerini geçirince o ürperti
çaydanlığın sesine uyanmak
sevdirirdi kar tokluğunu
bir kağan işçen saçlarının telinde
uykulu kırmızı yüzlü
konuşmakla yükümlü ama suskun sesli
hışır hışır ıslak yürekli
sen her yanımın doğu'su
tahrik ederken yalnızlığımı çekip gitmek
şiir yazmak için yaşamakla avutan
ikindi çayı içişlerimi
boyun bükmek istemiyorum ellerinsizliğime
ıslıklı bir deniz sabahı benim olmalıydın
ağ sesleri yağmalarken suyun bereketini
ağlaşmalıydık yatağında simsiyah bir aşkın
kirlenmemek için soysuzca
yalanıyla tesadüfi birlikteliklerin
ihtiyar günlerimiz olduydu
ah o ömre değer keşfedilmemiş eflatunluk
lacivertleşince bir bulvarı sevmenin tadı
sesini yakalar yakalar öperdim kırışık dudaklarımla
göçüp gitmek istemiyorum açıkçası
gündüz vakti göz yaşlarımı içmek öyle korkunç ki
ela düşlerimde yalnızca gidişin
affet susamıyorum bir türlü
kumrulara bakmaya doyamazken ayrılığım
geç kaldım gene sensizliğe
hiçliğimin perdeleri açık kaldı
sobamın samimiyeti yarım
hoşçakal kaldırım kaçkını kontes
gene kendi adımlarımı takip ediyorum
her zerremde adın saklı
sensizliğe her ağladığımda
sokak lambalarının soluk ışığıyla sevişen
soğuk karası yağmurları özlüyorum...
Kayıt Tarihi : 1.11.2010 01:15:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!