Ömrümüz ahkam keserek geçti
Zamanın birçok önemli yerinde
-Çalış,uğraş ve nihayet
yurda yararlı bir insan-etti mi
kimine göre hala etmedi
kimine göre -her şey yerli yerinde-
’dostluğun bittiği,aşkın da uzun sürmediği
acı bir gerçek imiş gözlerimin görmediği’
dizelerinden bu yana kaç zaman
kaç ömür geçti,kim bilir
Tanpınar usta,Çınarlı üstad
-memleketimden insan manzaralarında-
yıllardır tartışılan bir Nazım Hikmet
Ömrümüz umut ederek geçti
Zamanın birçok önemli yerinde
-Yeşil pencereden atıllan gül-
Dranas’ı mutlu etti mi zamanında
saçlarındaki ak engel miydi umutlarına
kimine göre engel değildi
kimine göre-delikanlı çağımızdaki cevher
gözünün yaşına bakmadan gider-
Ah! Cahit Sıtkı ah! ya elliyse yaşın
Ölüme kaç kaldı deyip
Oturup ağlayacak mıydın? ! ...
Ömrümüz sitemle geçti
Zamanın birçok önemli yerinde
elbette sesini duyardık ağlasa
oysa asırlar öncesinde
Aşk derdiyle hoş bir şair
Tabibi ilacından el çektirmede
Orhan Veli kaygılı,
Fuzulî,
acıyı yudum yudum içmekte
Işık hızında alınan her nefes
Kaç kişiyi sığdırır geçip giden ömrüne
Sonunda iki nokta üst üste
’Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şeyler var’
Behramoğlu’m yoğunluğuna yaşasan ne çıkar
Sayarsın sayarsın dönüp bakarsın
Çaresizliğin avuçlarına dolar
Ellerin bomboş,yalnızlığa yelken açarsın
Ömrümüz hasretle geçti
Zamanın birçok önemli yerinde
’Ben sana mecburum sen yoksun’
Ya şimdi-şimdi-sen nerelerdesin
’Seni anlatabilsem seni...
Yokluğun, Cehennemin öbür adıdır
Üşüyorum, kapama gözlerini..’
Demeliyim,
Ahmet Arif dizeleriyle....
Sırlı bir karanlıktan sırlı bir aydınlığa
Geceyle gün doğumu arası
’Sen kaçan ürkek bir ceylansın dağda
Ben peşine düşmüş bir canavarım’
Edasıyla,
Necip Fazıl üstâda nazireler yazmalı
Hasretin üstüne üstüne gitmeli
Bir kez daha yaşama şansımız yoksa.....
Ömrümüz hüzünle geçti
Zamanın birçok önemli yerinde
Kırılan kadeh,içilen zehroldu
Bahçeler tarumar,güller lâl oldu
’İki başına yürümek’ istedik hep
Umutlarımız yerle yeksân oldu
Nasıl ya’d edilmez rahmetli Veysel
’Dost dost diye nicesine sarıldım
Benim sadık yarim kara topraktır.’
Alıp götürür bizi engin denizlere
Olabildiğince duygusal bir sel
Hüzünle ölüm hep arkadaştır
Ömrümüz sevda içinde geçti
Zamanın birçok önemli yerinde
’Karadutum, çatal karam, çingenem
Nar tanem, nur tanem, bir tanem ’
Daha ne olabilirdi ki sevda
Ancak o da.....
Bir varmış bir yokmuşlara karıştı
Bâki kalan bu kubbede
Hoş bir sedâ imiş dostlar
Kimler gelmiş, kimler geçmiş
Anmakla tükenmez
Zaman acımasız,ömür vefasız
Son bir saltanatımız olacak
Musalla taşında................
Kayıt Tarihi : 8.1.2010 01:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!