Her mevsimde yüreğimin sesi ve çarpışı aynıdır.
Sana baktığımda sayısız çiçek açıyor gönlümde,
Adını koyamadığım binlerce güzellik geçiyor aklımdan;
Yeni ütopyalar doğuruyor gökyüzüm,
Yeni yakamozlar düşüyor denizin aynasına!
Seni bırakıp gittiğimde gözlerim buğulanıyor,
Yapay ölümler başlıyor yüreğimin ortasında;
Bugün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Devamını Oku
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Dilerim çağrınıza olumlu cevap verilmiştir.
Paylaşım için teşekkürler, saygı öncelikli sevgiler.
tebrikler sözün sultanı ablamız rukiye çelik hanımefendi..
Şiirin ilk bölümlerinden anlaşılan odur ki ; sevgiliyi bırakan, ondan uzaklaşan şairimizin kendisi... Cehennemi, bütün şiddet ve ateşiyle yaşatan-yakan bu gitmeler...
Şiirin finalinde sevgiliye 'gel' diyerek cehennemi cennete çevirmek yerine, ondan hiç uzaklaşmayarak, bırakıp gitmeyerek cenneti, cennette yaşayarak sürekli kılmak daha doğru, daha kolay, daha güzel değil mi...
Kutluyorum sayın Rukiye Çelik, güzel şiirinizi...
Yüreğinize sağlık ...
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta