Her Harfin Bir Şiiri Var Şiiri - Anıl Çelik

Asılsız aşklar acısız ayrılışları alkışlar
Ay aydın ayrılıkları ayıklar aylardır
Aynı Aralık'ın ayrı aralığında ayrılırlar
Asılsız aşklar acısız ayrılışları alkışlar

Buluttan bozma birliktelikler boğar bizi
Bozar bir bir bedenden beri benliğimizi
Bazen buruk bir bağlamanın bağrına bağlar
Bazen barınaksız bağırlarda boğazlar bizi

Cevheri cinayet ceketli cemrelerdir
Cam civarı cevaplar cıvıldar ciğerde
Cümle cihan cenge caydırır cennetlik canı
Cehennem cızırtısı canlanır cürmümde

Dalgın diyarların dargın dağları da dahil,
Dalgalı denizler dinmez densizce delirir
Duyulmuşsa derinimde dertler derdine dair
Dili damağında doğar dizelerim dehşetle direnir

Ezanları erteleyebilseydin ecelimden
Erişilmezliği eşelerdim ellerinden
Eşkiya emniyetinde eğilebilirdim eteğine
Eksilirdin eksiksiz ettiğin enlerinden

Fiyakalı fakirliğimizin fiyatı fosforlu fanuslar
Fahiş fukaralıklar, feriştah fermuarlı
Fevri fırıldar fenerler farkedilmez filikalar
Fil fuarında fiyakamız fare fularlı

Güzelliğin gayrı gaybı gurbete giydirir
Gocundurur güneşi gül goncalı görünüşün
Gönlün göğü göğsünde gömer gibi gezdirir
Gamlı gamzeleri gururuma garezler gülüşün

Harlı hazanlar hazırlanır hakkımda
Hırıltılı humalar hicazlar hezimetimi
Hırkası hüzünlü hakimler hükümler hicranı
Hayrı haramda hortlayanlar hatırlar hizmetimi

Isırılmış ıslıklar ıslanır ılık ılık
Ilıca ırmaklarda ışıltısızlaşır ışık
Isıtmaz ıraz ırakların ıhlamurları
Islahta ısrarla ırgalanır ıssızlık

İkrarı intikam iter istikbalime
İzahı inkarda inler ifadesizleşir
İffeti ifritçe incelmiş ilişkilerine
İmanı iltihaplanır iğrençleşir

Kan kokusunda konaklar kızıl karanfil
Kemirgen kaygıların kırılgan kırlarında
Karılmış kıvılcımları kayırır kinli kevgir
Kırılmış kalplerin kararmış kışlarında

Loşluğunda lekelenir limanlarım
Lisanımünasip lağamcadır laflar
Lirik lisanla laklasaydı leylekler
Lime lime limonlaşırdı leylaklar

Mısralar muhacir meziyetler mırıldar
Mürekkebin merasiminde mumlar mühürlenir
Mavinin manisini mırıldar martılar
Masal meydanında mazihim mimlenir

Nifakta nüfuzlanıyor nefretle nefesim
Nakışlı neşelerim neşterlenir nemrutça
Niyazlarım nezaketten noksan nerdesin
Nasipsizler nasiplenir nardan namertçe

Okyanus ovuğunda oluk olurum
Oralı okullarda olmazları okurum
Odsuz odunların ovuşturduğu omuzlarımla
Omurgasız olmazların olurlarında oturdum

Ötelerin örselenmiş özlemlerini ördüm
Öylesine öykündüm öksüz öykülere
Öğütlerin örtülü öğretilerinde öldüm
Ölesiye öykündüm öylesi öykülere

Puslanmış pırıltıların parmakları paslandı
Pörsüdü panjurlar pembeler patladı
Perilerin pencerelerinde perdeleri pileli
Poyrazın panayırında padişahlar perişan

Rüzgarın rıhtımında ruhiyetim rotasız
Romanlarda rezilliğime randevusuz rastlarım
Raflarda rakılar, rakkaseler riyasız
Rampalı raylarda reyhanlara rastlarım

Susturulmuş suretimde sükunetimin sesiyle
Sönmüş suların sömürülmüş sınırlarındayım
Soğuk soluklar sığınır sağnak sesin seliyle
Sırtlanların sınıfında sinsiliğin sırıtışındayım

Şimdi şikayetim şu şimalinedir şair
Şule şifalı şakırtıların şiirleri şaşırtıyor
Şarkıların şevkiyle şehvete şiyarsın şair
Şerri şenliğinde şeytanlar şiirlerinle şımarıyor

Tenimde terim topraklanır tırsarım
Tahtımı tırmalar tırmanırken tümceler
Tersanelerde terslenir taka tukalarım
Tek tek tüten tütünler türkülerimde tümdeler

Ulaşılmaz uzaklarda ulur ulaklar
Unutulmuş umutları uyutuyorlar
Uğursuz uğurböceği, uğursuz ufuk
Uğranılmaz uçurumlarda uçurtmaları unuttuk

Üşengeçliğim ürüyor üzerimde ürküyorum
Üşüyorum ümitsizlerin üstsüz ümidinde
Üfelenmiş ülküler üryan ülkülerde ürüyor
Üşüyorum ümitsizlerin üstsüz ümidinde

Vasıfsızlık vurur vurgulu vitrinleri
Vuslatı vasat vedalarda velveli
Ve vadiler vardiyalı vaatler veriyor
Vurulmuş varlıklara varoluş vadeli

Yüzlerce yüze yazdım yarınları
Yalanlar yabancı yaralar yaren,
Yüzün yalın yüzsüzlüğün yangın yeri
Yasaklarıma yaklaşma yanmışım yeni

Zamanın zahmetsiz zaferlerinin zirvesinde
Zincirlenmiş zakkumlar zalimce zehirlenmiş
Zebella zamparalar zariflikte zanaatçı
Zambakların zerresi zararı ziyanda