Her evde bir ışık yanar. Bazıları güneş bazıları ise mum ışığıdır… Ben güneşimi kaybettim. Boyun eğmeden, kaderime razı olup karanlıklarda gönül gözümle dolanıyorum. Pervane gibi yanan her ışığa sürükleniyorum. O ışıklar ki beni kimi zaman yakıp, kimi zaman mumun rengine buluyor.
Yalnızlık batağına sürüklenmeden koştuğum yolların sonunu göremiyorum. Ardımda ise koskocaman bir boşluk. Köşe başlarına sıkışmış kısa mutluluklar arasında gidip geliyorum. Derdimi cihana anlatıp çare arayım derken dile düşüyorum.
Sedefteki inci gibi sakladığım yüreğimde sen benliğime dolanırken ben yok oluyorum. Aşkının orduları yüreğimi yağmalıyor.
Sana her elimi uzatışımda sen yüreğini sakladın. Güneşim olmanı isterken sen kendini bulutların ardına gizledin. Gözlerinde kaybolmak istediğimde ise kirpiklerin parmaklıklarım oldu. Dokunmak seninle bir olmak istemiştim aslında. Sana her yaklaşmam da beni sensizledin.
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Seven yürek güçlüdür,kolu kanadı kırılsada onurlu ve dimdikdir..
Harikulade çalışmanızı antolojime alıyorum Sn:Avcı sevgiler
Ne zamandır takip ediyorum Fatma (Deniz) Hanım... Sanırım 'denemeler' adı altında toplanacak yazdıklarınız...
'Gururun aşkla dansı' işlenmiş ağırlıkla bu yazınızda... Ulaşılmak istenen, aslında 'yokken varedilen' gibi geliyor.. Ya da yaşanmışlıkların ardından, anıları seraplaştırmak, her yaklaşmanın bir bakıma uzaklaşmak olduğunu seziyor okuyan... Yoksa, neden 'dünde kalana', bugün dilenen olsun ki gönül?
Takip edeceğim elden geldiğince... Tebrik ve takdirimle...
Sevmek bu, her nefeste tek tek darbelerle ezer yüreğini…
Sesin çıkmaz sinersin, koltuk altına sokmak istersin kafanı, ama onurun girer devreye ve susuz dudaklar kırışıklıklarla kabuklar bağlar, hiç düşünmeden, aklına bile gelmeden kemirirsin kendi dudağını… Kanının kokusunu içinde hissedince de, azar bütün düşüncelerin sanki son nefese ulaşmış titremelerinle…
Dar bir yaşam kesitidir bu, kaybedilmiş duygularının isyanı altında ezildikçe ezilirsin ve yine susarsın… Kıyamazsın bir zamanlar sevdim seni dediğine… Sevgi bu, sevildiği zamanları unutanları, acılarının içinde boğar…
MUSTAFA YILMAZ
ANT+10
tebrikler muhteşem kaleminiz dik yüreğiniz aydınlık olsun
Bu şiir ile ilgili 4 tane yorum bulunmakta