Karmı olmalıydı güvenmenin bedeli dağa? Kar, yağmur ve boran.
Dilsiz sevdalara tutulmuş yolların bile hicranı bunca yakmazken toprağı, yangın mı olmalıydı umuduna bölünmenin bedeli dağa?
Bir yangın ki, hiçbir ateşin tanımlayamayacığı kadar derin, ibrahimler sınandı korunda, bir yagın ki, hiçbir zehirin kıvrandıramayacağı kadar acı, eyyubi sabırlar denendi sancısında.
Alevinde yıkanabilir mi şimdi sabrın, nicedir yaban bu yürek, çekingen ve ürkek, ne İbrâhîm ne eyyub ateşin ortasında.
Ayağımda bir zincir var ağıt gibi umuda.
Her halkasında bir baldıran zehiri.
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan