Hepimiz Sütçü İmamız Şiiri - Mehmet Aksu

Ülkemde memleketimin,
Memleketimde köyümün kokusu başka.
Ülkemde sınır taşlarının duruşu başka.
Köyümde evimizin duvar taşları,
Bir gönül ustasının terazisiyle duruşta.
Şuramda yönümün kor ataşları,
Tutulmaz yalpa yapmaz, resmeylediğim kıvrımda.
O kıvrım ki; din ve memleket bahsi.
Uğruna ölünecek başka yok bile.
Şubat ayı her yaşta, Edeler hep yirmili yaşta.
Şubat ayı, Kahramanmaraş’ta başka,

Uzunoluk, Kanlı Dere. Duraklı,
Haydarlı, Kuyucak, Şeyhadil, Sakarya.
Bertiz, Dereli bir bedene sığdı bin kere.
Rızkını ararken Sütçü İmam,
Uzunoluk’tan verdiği ses uyandırdı şehri.
Ülkemin üstünde Sütçü İmamın verdiği sesti
yankılanan teskere.

Kadın, erkek, yaşlı,
genç, delikanlı sokaklara abdest aldırıyor.
Kur’an’ın, hilalin, yıldızın aşkı ile.
Bulutların sarmalayamadığı,
Rüzgârın savuramadığı taştır o,
Hepimiz Sütçü İmamız.
Hepimiz gözleri gönderde bayrağını arayan
Rıdvan Hoca.
Ataştır o, bir inançtır o.

Memleketimin kulağındadır Dereli,
Başka gözükür köyüm’den,
memleketimde minare ışıkları.
Edelerin her biri Rıdvan Hoca kaledeki bayrakta.
Gözü, burnu, kulağı, şahadet parmağıdır kalesi.
Gök kubbeye bağlıdır ebediyete inançla.

Ahir dağının sofrası Maraşaltı.
Çete kıyafetli edeler,
dört vardiya ebede eğilendir.
Hepimiz Sütçü İmamız nidasında sokaklarda
dalga dalga.

Semada kıyamın yankılandığı alkışa zikir,
Abdal Halil Ağa’nın davulundan çıkardığı ses.
Rüzgârın savuramadığı sestir o, taştır o,
Ataştır o, bir inançtır o.

Kadın, erkek, yaşlı, genç delikanlı sokaklara
abdest aldırıyor.
Kur’an’ın, hilalin, yıldızın aşkı ile.
Şubat ayı her yaşta, Edeler hep yirmili yaşta.
Şubat ayı, Kahramanmaraş’ta başka,
Bulutların sarmalayamadığı,
Rüzgârın savuramadığı taştır o,
Hepimiz Sütçü İmamız. Hepimiz Rıdvan Hoca.
Ataştır o, bir inançtır o.

Mehmet AKSU (Temmuz Güneşi - Yankı Yay. İSTANBUL / 2012)