Hepatit'ten Korunalım.(01 Ekim; Dünya He ...

Türk Gastroenteroloji Derneği’nin verdiği bilgiye göre:

Tüm dünyada,
Hepatit,
Önemli bir sağlık sorunrudur.

Halen dünyada;
350 milyon kişi Hepatit B,
150 milyon kişi Hepatit C virüsü taşımaktadır.

Türkiye’de ise,
Tahminen
5 milyon Hepatit taşıyıcı bulunmaktadır.

Aşılama programları,
Hijyenik kurallara uyulması
Akut (yeni)
Hepatit B ve Hepatit C vakalarının
Sayısını azalttığı halde,
İnsan sağlığı üzerindeki
Olumsuz etkilerinin
Ve
Sağlık harcamalarının
Maalesef
Arttığı görülmektedir.

Bunun nedeni de,
SİROZ gibi hastalıkların
20-30 yıl gibi uzun bir süre sonra
Ortaya çıkmasındandır.
SİROZ;
Yaygın,ilerleyici ve öldürücü
KARACİĞER İLTİHABI dır.

Akut(çabuk ilerleyen) Hepatit B enfeksiyonu
Hâlâ Türkiye’de
Sık karşılaşılan bir hastalıktır.

Bu hastalık,
Haftalar sürer ve yatak istirahatı gerektirir.
Az da olsa,
Karaciğer yetersizliğine yol açabilir.

Akut Hepatit C ise;
Genellikle,
Sarılık olmadan ortaya çıktığından
Tanı konulması güçtür.
Bu da bir şanssızlıktır.

Zira;
Hastalık akut (yeni) safhadayken
Tedavi edildiğinde,
Kronikleşme (süreğenleşme)
Hemen hemen % 100 oranında önlenebilmektedir.

Kronik aktif Hepatiti bulunanların da
Çeşitli tedavi metotları bulunmuştur.
SİROZ ve KARACİĞER KANSERİ gibi
Müzmin hastalıklar da tedavi edilebilmektedir.
Hattâ,
Hastaların bir kısmında
Hepatit B enfeksiyonu
Tamamen ortadan kaldırılabilmektedir.

Hepatit C için,
Son 5 yılda kullanıma giren tedavi metotları
Başarı şansını
Birkaç kat artırmıştır.

Ancak;
Bu hastalığı bulunanların önemli bir kısmında
Tanı,
Geç evrelerde konulabilmektedir.
Çünkü;
Erken evrelerde,
Hastalık çoğunlukla sessizdir.
Tanı,
Tesadüfen,bir tetkik sonucu konulmaktadır.

Kronik Hepatitli her 5 kişiden birinde
Hastalık,sirozla sonuçlanmaktadır.
Çünkü,
Karaciğerinde yıpranma
Ciddi boyutlarda olan bir hastada bile
Hiçbir yakınma,
Hiçbir şikayet görülmeyebilmektedir.

Ancak,
Sirozun erken evrelerinde
Hastalık hâlâ,tıbbi olarak tedavi edilebilmekte
Ve lakin,
İlerlemiş sirozda
Tek tedavi metodu,
Karaciğer nakli olmaktadır.

Sirozun en tehlikeli hali,
KARACİĞER KANSERİdir.
Kronik Hepatit B ve Hepatit C’ye bağlı sirozu bulunan hastaların,
Her yıl % 3’ünde
Karaciğer kanseri gelişmektedir.

Hepatit B ve Hepatit C’ye karşı yapılması gerekenler:

1) Hastalığı erken tanımak,
2) Evlenecek çiftleri muayeneden geçirmek,
3) Testler yaptırmak,
4) Hepatitli hastaların yakınlarına da test uygulamak,
5) Hamile kalma olasılığı bulunan bayanları teste tabi tutmak.

Hepatit B ve C tanısı konulan kişilerin,
Psikolojilerinin bozulması için hiçbir neden yoktur.
Bu enfeksiyonların(hastalıkların)
Günümüzdeki tedavisinde
Başarı oranı çok yüksektir.

Hepatit B ve Hepatit C;
İnsandan insana,
a) Kan vermekle,
b) Korunmasız cinsel ilişkiyle,
c) Doğum sırasında anneden bebeğe bulaşmakla,
d) Vücuda,steril olmayan iğnelerle dövme yaptırmakla,
e) Evde ve berberde,hepatitli hastaların kanlarının bulaştığı
tıraş malzemelerini kullanmakla,
f) Sağlık çalışanlarına,hepatitli hastaların (taze veya kuru)
Kanlarını,tükrük veya salyalarını taşıyan iğne,kap veya
diğer gereçlerle bulaşır.

Hastalık,
Kuluçka süresince de bulaşıcıdır.
Toplumun büyük kesiminde,
Hastalığın ortaya çıkması için;
Gereken kuluçka süresi,
Ortalama,60-90 gün arasındadır.

Hepatit B ve Hepatit C hastalıkları;

1-Tüm vücutta halsizlikle,
2-Hafif derecede ateşle,
3-Baş ağrısıyla,
4-İştah kaybıyla
5-Bulantı ve kusma ile,
6-Karaciğer bölgesinin üzerinde ağrı ve hassasiyetle,
7-Kabızlık ve ishalle,
8-Kas ve eklemlerde yaygın ağrı ile,
9-Deride kızarıklıkla
kendini belli eder.

5 yaşın üzerinde ve yetişkinlerde,
%40 oranında SARILIK ortaya çıkar.
Bebeklerin %10’unda sarılık görülebilir.

HEPATİT Hastalığında;
Aşılanmamış kimselerin,
TANIMA TESTİ yaptırarak
Hastalığı taşıyıp taşımadıklarını öğrenmeleri;
Test sonucu NEGATİF ise
Aşılanmaları;
POZİTİF ise,
Ömür boyu gözetim altında olmaları gerekir.
Zira;
Hepatit B ve C,
SİROZ ve KARACİĞER KANSERİne sebep olabilecek
Sinsi bir hastalıktır.

Onun için;
Hiç vakit kaybetmeden,
İlgili sağlık kuruluşuna baş vurup,
Hepatit taşıyıp taşımadığımızı öğrenmeli
Ve ona göre önlemimizi almalıyız…