Hep sen oluşumun hikayesiyim

İlyas Kaplan
1277

ŞİİR


15

TAKİPÇİ

Hep sen oluşumun hikayesiyim

hayatım boyunca yüreğimi teskin eden huzuru
hep doğada buldum
rüzgar fısıldar kulağına en sakininden toprağa uzanır
gökyüzü ile konuşursun
sana sonsuzluğun pencerisini aralar
daralan gönlüne maviliğini akıtır...
çiçekler has dilleri ile şiirler söyler,
yeşillik dolar gözlerine

ölünüyor, hasret çekiliyor, yaşanıyor,
velhasıl hayat akıp gidiyor.
en tesirli kitaplar yalnızlığa çekilince yazılır
aynen öylede
en tesirli muhabbet,
maşuktan uzak kalındığında yaşanılır
yürürsen yakın, bakarsan uzak gelir
koca bir dağın ardına sığınmak istersin
yalnızlıktan başkası anlamaz, dinlemez gönül lehçesini

bugün hazan düştü gönlüme zaman ağacından
vakti geçti bendeki mevsimin
sensiz sararan bir mevsim yok bende
sen olsan bir başka güzel görürdüm
uzaklardan mavileri, yanımda duran ağaçları
batan güneşi ,esen rüzgarı, karşımda bulutlanan dağı
bir başka duyardım, içimdeki sana seslenen sessizliği
bir başka hissederdim seninle bitanem
sonbaharın sararan duygularını

sessizlik içime dolan bir gök gürlemesi
hazandan kopan bir yaprak misali,
yorgun gönlümden süzülüyor oluk oluk
bulutların ardında saklı kalmış
yalnızlık uçurumlarından bakıyorum uzaklara artık
yoruldu ruhum, yaprak düştü ve hazan hiç sararmadı
gömüldü içimde acı acı

kuşların her mevsim sana uçtuğu bir memlekette
yaşamak isterim bitanem
kanatlarına sesimin bestesini okur
pencerene konacak bir sabah düşlerim
sana mevsim mevsim koşan kırık bir hava olmak vardı
saçlarını nazikçe okşayan…

güneş sensiz inmiyor yeryüzüne
çiçekler sensiz görmüyor gökyüzünü
sular kaybetmiş şırıltısını ,sensiz akmıyor serin serin
ömrüm zaman zindanlarında tutsak,
vakit geçmiyor sensiz bitanem
toprak özlemez yağmuru, bulutlar yağmıyor sensiz

mevsimler durdu gönül mahzenimde ,
gönül hep kış sensiz bitanem
insanlar çok yoruyor artık
her gelen yükümü arttırıyor.
hele ki gönül yükünü arttıranlar…
kaçacak bir yer olsa da uzlete çekilse gönül,
yalnızlığa kaçsa

kar yağmaya başlayınca
kimsesiz sokaklarda bulurduk kendimizi
düşen her tanenin içinde kendimizi kaybederdik
birilerinin beni dürtmesi gerekir
bu tefekkür rüyasından uyanmam için
işte ben o günleri çok ama çok özledim bitanem

kendimi sonsuzluğun iki yakasında hissediyorum
hangi tarafa düşeceğimi bilmiyorum
ve çok endişeliyim
bazen ümitli olsam da aynı zamanda korku içerisindeyim
yarın olur mu… onu da bilmiyorum
sensiz hayatın neresinde olduğumu
inan bende bilmiyorum bitanem
başında mı
ortasında mı
sonunda mı

nereye varırım onu da bilmiyorum
elimde var olan azık yolculuğuma yeter mi
onu da bilmiyorum
sonu gizem dolu bir bilinmezlik dehlizinde
kendini kaybetmiş bir sarhoş gibi
ordan oraya savrulup gidiyorum
hangi rüzgarım, doğuya mı batıya mı esiyorum
onu da bilmiyorum bitanem

bilmek başka ,bulmak başka
olmak başka, aşk başka…
ey gönül sesim etme eyleme
ya nasip…de
bekle.

varlığın, tüm gurur mumlarımı eritti
nedendir bilmiyorum sabaha çöken bu suskunluğum
bir bilsen, senden kopan fırtınaların
içimde yankılanan sesini
beni içimden söküp atışını
ben, ben olmadım ki hiç
asla okunmayacak olsam da
hep sen oluşumun hikayesiyim bitanem

redfer

İlyas Kaplan
Kayıt Tarihi : 8.7.2024 11:33:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!