uygunsuz bir dürtü var hiç durmaz ki
hep içimin de ta içinde
küfran mı desem hain ve arsız mı hiç bilemem ki
şıp diye çıkıveriyor her anımda da önümde
en olmadık vefasızlığın karanlığında
aldatmak yaratanın en nefret ettiği
işlerimizin başında gelirmiş derlerdi
gülü bırakıp da dikenine sarılmak gibi
hep hıyanet değneğini de taşır elinde
o nankör yüreği bir bıçak gibi de kesip durur
meğer ki bir pespayeye kiralık imiş yüreğim
isyan yağmurlarıyla sürüklenip de gitti benliğim
suçum mu ne
suçum çamura batığı çekip de çıkarmak
ak pak arındırmak ailesine ve insanlara karşı
silahlandırdım giydirip de kuşattım en görkemli
hayatın acımasız zalimliğine karşı
sırt verişte bir ömür onun için tükettim
varımla ve yoğumla
tüm istikbalimi tepip de
bütün hayatımı sevgiyle önüne serdim
sıkılıp da usanmadan taşıyıp da destekledim
kalpten söküp de atmak bitirirken beni
ondan bana miras kaldı yüreğimin ezikliği
şimdi alev alev bir yürekle düşünüyorum da
Ferhat Kerem ve Mecnun ne yapardı
benim düşürüldüğüm bu cenderenin içinde
onca sevgileri varken birbirlerine
yanıp da tutuşup da kül olmadılar mı?
ya ben gibi hiç yoktan ihanete uğrasalardı
ne olurlardı bilemem
onca kavurucu çölün mezaliminde
inanmayanlar
yaşayın da görün bende ki kömürümsü bu hali…
(02.05.2017) AZAP…
Kadri AtmacaKayıt Tarihi : 6.5.2017 08:10:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!