Hep fakiri yaşamayı öğrendim,
Fakirlik parasızlıktır dendiğinden beri.
Ben bu beni kabullenmeyi öğrendim,
Akıp giden bu hayatın içinde.
Kah çocukluktu, okul yıllarıydı,
Çoraplar hep yırtıktı.
Yırtık ya parmaktan,
Yada topuktandı.
Hep en çok ben üşüdüm.
Kar kış boranda düğmesiz,
İncecik bir hırkada.
Ve en çok biz çobandık ablamla.
Neyseki bu,
Parasızlıktan değil, kimsesizliktendi.
Kah askerlikti, gençlik yıllarıydı,
Soğuk kışların diyarı Kars'ta.
Ve donuyorum bir metrelik kulübede,
Ve eksi kırkbeşte dinliyorum,
''Bir soğuk yel eser, üşür ölüm ölüm diye''.
Ne kansızlığı, donduran parasızlıktı.
Dedim ya,
Hep fakiri yaşamayı öğrendim.
Ve kabullendim ben bu beni.
Kabullendiğimdendir ki;
Akmaya devam eden bu hayatın içinde,
Ben hala yürüyorum,
Çulsuz çulsuz aşağıya doğru.
Ve bir yokuş bulamadım,
Yürümek için dolu dolu,
Yukarıya doğru.
Kayıt Tarihi : 13.2.2011 19:51:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!