Akışkan zeminin değişken sahnelerinde gezinirken değişmeyenimsin
Muhammed'in savaş sonrası esir düşmüş tutsağın saçlarına şefkatle dokunuşunda
Meryem'in çarmığa gerilmiş İsa'yı izleyen gözlerine tutunmuş yaşta
Eyüb'ün çürüyen bedenini seyrinde
Tufana tutulmuş Nuh'un yüzüne değen yağmurda
Musa'nın asasına topraktan sunulan suyla inançını yitirmiş yahudinin tövbesinde
Züleyha'nın gençliğini yitirdiği Yusuf'lu düşlerde
Ayrılık diye bir şey yok.
Bu bizim yalanımız.
Sevmek var aslında, özlemek var, beklemek var.
Şimdi neredesin? Ne yapıyorsun?
Güneş çoktan doğdu.
Devamını Oku
Bu bizim yalanımız.
Sevmek var aslında, özlemek var, beklemek var.
Şimdi neredesin? Ne yapıyorsun?
Güneş çoktan doğdu.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta