Dil-hun eder kalbimi, heba olan yıllarım!
Boşa geçen her anım, yakar şimdi içimi.
Öyle çok ki hayatta, beni üzen hallerim;
Hangi tövbe paklatır, bilmiyorum suçumu.
Gaflet ile gençliği, bitmez sandım ne yazık!
En kıymettar dönemim, uçup gitti elimden.
Önümdeki yol için, yapamadan bir azık;
Yaşlılığın ah vah’ı, akar oldu dilimden.
Bir zamanlar en fazla aynaları severken;
Şimdilerde o şeyler, oldu birer düşmanım.
Günde on kez kendime, bakıp, bakıp överken;
Bu gün en çok övgüye ve benliğe düşmanım.
Yazık oldu mazime, geç anladım durumu!
Fırsat kuşu uçarken, kaldı bana pişmanlık.
Şu perişan halimin, her ne ise yorumu;
Yapsın dostlar hemen de, ibret alsın insanlık.
Uymasaydı şeytana, nefis denen cühela;
Şimdi bin bir nadimlik, akmaz idi femimden.
Ne yazık ki o gafil, yola gelmez de hala;
Hasret ile bahseder, o en berbat demimden.
Tek tesellim Allah’ın, sonsuz olan gufranı!
O, diyor ya; “öfkemi geçti benim rahmetim”.
Ve diyor ya; “sevaba mümkün tebdil her anı”;
Ümidim var bana da, yar olacak o atim.
Abdullah Toroslu
01.07.2013-İzmir
Kayıt Tarihi : 1.7.2013 11:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!