Haziran (İki) Şiiri - Murat Kalaç

Murat Kalaç
98

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Haziran (İki)

Zamanında geldim bütün randevularıma.
Boş sokağın sonunda, meydan saatinin önünde sabahın en erken saatinde verdim son randevumu...
Yelkovan akrebin en belalı sevgilisi.Kovalarken hızla onu ben martılarla paylaştım ceplerimde kalan son ekmek kırıntılarını.
Yoktun...
Giden her balıkçı takasında umudum da tükeniyordu hızla.Cinayet diyordum, bir aşkı vurmak cinayettir.
Yoktun...
Gözlerimin bağlanmasını istemedim hiç infazımda.
Hasta bir şizofrenim belki de celladına aşık.Ölüme giderken son kez gözlerini görmek isteyen failinin.Haziran'da hiç sevgilim olmadı benim; hep kış aşkları yaşadı yüreğim.
Yoktun...
Hiç kimsenin bilmediği bir meydanda saatin önündeyim.Gelmiyorsun.Oysa ben gecikmedim hiç randevularıma.
Yoktun...

Yelkovanla akrebe takıldı gözlerim.
Uzun zaman geçmişti birbirleriyle öpüşmeyeli.Hareketsizdiler...İşte o uzun boşluktu aşkı bitiren, vuran, tüm düşleri yakan o boşluk.
Meydan saatinin kurucusunun öldüğü söylendi en sonunda; hiç kimsenin bilmediği sokakta.Asmıştı kendini.
Avucunda son bir notla buldular O'nu: '' Son kez gördüğüm ve hala tutuklu olduğum gözlerinden firar ediyorum...Gözlerin ki ölümüme sebep; ikisini de affediyorum.Ve sevgilim son kez de olsa Seni Seviyorum ''...
Bir hikaye daha ekleniyordu beynimin birikintilerine...Sıcaktı.Hazirandı...
Derler ki duran meydan saatlerini kurmaya hep yalnızlığa mahkum bir terkedilen bulunur.
Yoktun...
Ağır ağır çıktım saat kulesinin merdivenlerini.Sıcaktı.Yüzümün aleviyle yaktım son sigaramı...
Hazirandı...

Murat Kalaç
Kayıt Tarihi : 30.4.2006 01:45:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Murat Kalaç