Hazine Şiiri - Şair Mesca

Şair Mesca
15

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Hazine

Birbiri ardına sıralanmış kavak ağaçları
mevsimlerden sonbahar
yapraklar son vedalaşmalarını yapmakta
yolda irili ufaklı çakıl taşları
gökyüzünde bulutlar sıkı sıkıya hüzün boşaltmakta
saat sabahın dokuzu
ve ben gitmekteyim,
nereye gideceğimi bilmeden
epeyce bir zaman yürümüş olmalıyım derken
birden sırtımı bir ağaca yaslıyorum
düşünüyorum,ne düşüneceğimi bilmeden
biraz nefes alınca yolcu yolunda gerek diyor,
devam ediyorum yoluma
yol birden bir parka çıkıyor
bakıyorum bir çocuğa daha henüz beş,altı yaşlarında
saçları altın sarısı
gözleri okyanusları kıskandıracak kadar masmavi
birden bana gülümsediğini farkediyorum
dahası el sallayıp beni işaret ediyor
ve o çocuğun ben olduğunu anlıyorum
başımı hafiften sağa doğru çeviriyorum
bu sefer başı öne eğik bir delikanlı gözüme çarpıyor
dünyadan habersiz bir hali var
ve onunda ben olduğunu anlıyorum
sonra bankta oturan orta yaşlı bir adamı farkediyorum
elinde kalem kağıt
derin derin düşüncelerde
bedeni karşımda,
ruhu kimbilir nerede
o da kopmuş dünyadan
sayfalara içini dökmekte
ve çok geçmeden onunda ben olduğunu anlıyorum
hayret diyorum içimden
belkide rüyadayım diyorum ve
derin bir nefes çekiyorum,ciğerlerim bayram edercesine
tam çıkmak üzereyken parktan
27
saçı sakalı aklaşmış bir dede selamlıyor beni
dede bana oturmamı söyledi ve devam etti;
bak dedi,bak çocukluğuna,şu anına ve bana bak,
geleceğine bir bak
ne kadar sağlam olduğunu görüyorsun
nelere göğüs gererek bu günlere geldiğini
kendini yoktan var etmeyip,keşfettiğini
ve nihayetinde insan olabildiğini görüyorsun
işte tüm bu sahne senin için hazırlandı
hani yolun kenarında ağaçlar vardı,
işte onlar seni sen yapan gözlemlerindi
onlar figürandı bu oyunda,
neyi ne için yaptığını bilmeyen figüranlar
ve şu an içinde bulunduğun park ve senin yansımaların,
onlarda gerekliydi bu oyunda
peki neden yüzlerini gösterdiler sana?
çünkü perde kapanıyor,oyun bitiyor artık
ama dur son olarak anlatacağım küçük bir öykü var sana;
diyelim bir arkeologsun
ve çok önemli bir kazının sonunda hazine odasına ulaşıyorsun
ama o da nesi? ortada ne altın,ne elmas,nede yakut var
sadece küçücük bir kutu buluyorsun ve kutunun içinde bir not...
'En değerli hazine sensin'
peki söyle bakalım,ne düşünürsün?
cevabı biliyorsun değil mi,tabi ki biliyorsun
çünkü o en değerli hazine sensin
sen aşksın,sen meşksin,sen güzeller güzeli,
sen gerçek sensin
işte ben,şu karşında duran ihtiyar ise
seni selamlayan,sana hayran ve seni gerçekten seven,
senin ta kendininim...

Şair Mesca
Kayıt Tarihi : 5.3.2009 16:22:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Şair Mesca