köklerim dallarını yedi,dallarım kuşlarını...
ben bir kuru çınarım, ağladım yapraklarımı...
kör bir çocuğun gözyaşlarıdır yüreğim...
bakıp unutmuşum gözlerimi sende...
son sevip unutmuşum yüreğimi...
dokunup unutmuşum ellerimi su bedeninde...
nefeslenip unutmuşum ciğerimi sinende...
konuşup unutmuşum ağzımı dilinde...
ben bu hallerimi hiç görmemiştim,
yavan ekmek gibi büyüyor ağzımda dilim
hazem!
yürek yaprağını dökerse eğer
yeşile bürünen yanım kurutur
gözler didelere yaş akıtınca
soluğum göğsüme vurur çürütür
sus hazem sus ağlama
dağıt zülfün bağlama
çeşmin yaşın değer/değmez
araz olup çağlama
tren katarları gibisin hazem
yol ile yolculuk ile yüklüsün
her yolcu heybesin bırakıp gitmiş
bunca yükle hazem iki büklümsün
seyduna heybesin bırakıp gitmiş
Kayıt Tarihi : 14.10.2018 19:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
beğeniyle okudum
TÜM YORUMLAR (1)