Erken çekilir kısalan gölgeler dağların eteklerinden düşerken denize
Güneşin solgun yüzü öper asmaların üryan bakan dallarını sessizce
Ağırkanlı bir talandır eylül de yeryüzünün giysilerini soyarken hazan
Hasat çoktan bitmiş toprağın bağrında ürüne gebe tohumda zaman.
Fasit bir dairedir dönenceler arasında güneşin şaşmaz menzili
Kudret öyle planlamış bizim bunu değiştirmeye şansımız yok ki
Mukim bir hayatın izlerini taşır bağ bozumunda hazan yangınları
Vuslatsız sevdalar için ağlar âşıklar yaz biterken güz akşamları.
Öyle zor ki gurbetin hanında vedalaşırken gönül gözüyle sevgilinle
Hicran kanatır gönül yaralarımı eğer ben sende değilsem sevginle
Tutuşur gazallerin altın yaprakları hüzün dolu aşkın hazan vedasında
Güz gülleri kadar cesur değilim kırılır umutlarım gün solarken hazanda.
Senden başka hiç kimseye sormadım kalbimin gerçek sahibi kimdir diye
Şu fani alemde elbette sevdam sensin senden gayrı var mıdır bana hediye
Kıymet bilmeyenlere gönül verme mateminde yakar içini aşkın hicranları
Yar dediğin canan aşka sultan eder gönül sarayının tahtında en zor anları.
AKÇAY - EKİM -2009
İbrahim YılmazKayıt Tarihi : 10.10.2009 04:50:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Senden başka hiç kimseye sormadım kalbimin gerçek sahibi kimdir diye
Şu fani alemde elbette sevdam sensin senden gayrı var mıdır bana hediye
Kıymet bilmeyenlere gönül verme mateminde yakar içini aşkın hicranları
Yar dediğin canan aşka sultan eder gönül sarayının tahtında en zor anları.
gerçek aşkın tanımı bu şiir olsa gerek...
mükemmeldi yürekten kutluyorum saygılarımla
TÜM YORUMLAR (185)