Dert etme beni
Ben zaten hiç olamadım ki
Bu defa ben yokum arkadaş
Gittiğin yerler tutsaklık
Değilim... olamam alışık
Üflemeden iç çayını çorbanı
Korkuyorum
Söndüreceksin kandilleri
Meşale karanlıkla durulanmış elde yanacak
Gölgen aslından hesap soracak belki
Ne çok unutuldu unutturuldu dün
Ama sen hiç unutma
Unutturma da
Anımsanmayanlar koğuşunda
Bir kez bile çiğdem açmaz verdiğin nefeste
Bak sana susuyorum bugün
Baksana
Uyumsuz kombin gibi karnımı tekmeliyor bu düzen
Kramplı kafiyelerde boşuna kamp kurmuyorum
Uyutma benliğimi uyumak istemiyor işte
Uymak istemediği kadar
Uyuyorsun sen de uyandır kendini
Yarım bırakılmışsam eğer yarım kalmışsam
Hala tebessüm yad edebiliyorsa simamı
Gideceğim
Düşünmeden
Tartmadan dengesi pas tutmuş terazide
Gideceğim
Önümde yığınla dönemeçler
Kaygım yok
‘…bıraktığım gibi hiç bir şey kaldığı yerden devamlı değil…’
Erenlere karışmış yolculuk esnasıydı belki
Yarenlik yoluydu biraz da
Arkayı beklemek ileriye bakmaktan ürpermişti biraz
İklimden iklime göç eden sürülerinde dönüş biletleri kesilmiti kanatlarında
Nedir bu bohçada kalan
Nedir bu
Bu nasıl kan
Dursa yılın yılı solar
Solmasın diye sulasan
Kan taze kalır elbet
'sen bu satırları okurken ben çok uzaklarda olacağım 'diyen bütün ucu yakılmış mektuplara inat ' sen bu satırları okurken ben yanında olacağım '
Sanma ki unuttum
Ne kadar zaman olduki senden söz etmeyeli
Gözlerinin arasındaki mesafe kadar işte
Sonbahar mı yansır gözlerinden ilkbahar mı
Farz edin ki hiç söylenmemiş bir türkü bu
Hiç anlatılmamış öykü
Farz edin ki hiç çizilmemiş bir resim bu
Hiç yazılmamış şiir
İlk ve sadece siz dinliyor siz izliyorsunuz
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!