Ardından bir kez daha okşadık rüzgar kokulu saçları
Avuçlarımızdaki cam kırıklarını hissetmedi kimse
Biz hissettik ama
Isırgan tarlaları gibiydi alınları
Eğilip öptükçe dudaklarımız uyuşurdu
Bekle biraz
Haldır hayat geçme sokaklarımdan
Rüzgar yere düşse avazının çıktığı kadar kırılır yerçekimi
Senin duyamayacağın bir sevda türküsü karışlar topraklarımı
Makrameden işlemiş nasırlı tabanları arşınlarım
Mağaraların yüz yıllardır uyuttuğu kaya
Habeşi in göğsünde uyanalı
Okuduğum gibi yazamadığım aşkların
Ta içinden seferiyim
Miadını yalnızca eskici dükkanında bulabileceğim
Zaman yonttuklarıyla doymayan aç gözlü biye sanki
Geçtikçe tükettikçe her tavrına bileniyor fikrim
Kesiliyorum
Kesiliyorum
Her mevsim yağmur kokulu oluklardan içime akan sessizlik ağlıyor
Geciktikçe
Hangi kemanın silinmemiş göz yaşları
Hangi surete yansımış tablonun resmi
Hangi çiçeğin mayhoş kokusu bu
Bu hangi arasına not düştüğün kitabın satırı
Gözlerime toz kaçtı diye biriktirirken o masalı
Sonundan önce başı bitiş çizgisinde selam duran romanı yaksalar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!