Hazal, inci dişli,gül yanaklı kız.
Diyar-ı hicran’ın sesi.
Dağ gibi sevdaların sıcak nefesi.
Bir soluk üfle.
Hazal, ben gelince,
ceylan gibi kaçıyorsun.
Korkuyorsun.
……..Susuyorsun.
…………..anlıyorsun.
Hazal, ardım sıra içli içli ağlıyorsun.
Bir nedeni olmalı.
Haydi, ıslak mendilini sakla
başını göğsüme koy.
Yüreğini, yüreğime yasla
Hazal sus! Konuşma!
Bu gece saçların perme perişan.
Hazal o yanan,
O duman duman,
gözlerine dokunamam.
Ah! Yüreğin kuş misali pır pır ediyor.
Okşasam kanatların kopacak.
Hazal, ellerimi tut.
Kalbim yerinden fırlayacak.
Uyan Hazal! Uyan!
Bak! Sabah oldu..
Şafak doğdu doğacak.
Biraz daha kalırsan,
durduramam.
Şuram da,
tam şuram da yine
……..tufanlar kopacak.
11-11-2008 Kemer
Muharrem NalçacıKayıt Tarihi : 24.11.2008 19:27:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Muharrem Nalçacı](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/11/24/hazal-8.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!