akşamüstü karanlığı beklediler
altı on beşte alıp götürdüler seni
yağmur yağıyordu, her zamankinden ıslaktı
beni sonbahara alıştırma
görsen, nasıl da yağmurdan kaçıyordum
içimi ayaz vurmuştu, soğuktan çatlıyordum
Ankara ki yalnız kalmalı avuçlarında
Ne zaman bir yaz gelse
En azından yaz sansan
Ankara’yı
Saçlarından kalkan bir tren geçiyor
şimdi senin gözlerin büyük
büyük büyük bakıyorsun ya dünyaya
bütün çocuklar kocamandır şimdi
ya yıldızlar, yıldızlar çok mu uzaktadır
hani diyorum kapasan gözlerini
karanfil uykusu
geceleri karanfillere boyadım
yağmur korkusunda yağmur kokar yüreğin
beklerim, düşer gözlerinden telve bir yara
yorganım olur her gece sarar uyurum seni
Eylül’e ağıt
Bir ceylanın korkusunu taşır yüreğim
Sen gözlerinde bir telaş gizli gizli ağlarsın
Bir eylül dokunur tenime
Bütün kuşların göç sebebi benimdir artık
Gözlerini kapatsan
Karanlıktır korkarsın.
Aşk bir iyi geceler ihanetinde
Yarı uyanık düşler görüyor olmalısın
Rüyalarının birazında aşk
Aşkın birazında ızdırap
yıldız gibi yapraklardan gencecik çınarlara eylül düşer
ürpermiş periler bir bir ceylanların gamzesinden göçer
salkım bir rüzgar sanırsın bütün bir yaz gider
ırmaklardan ılgınların yüreğine sessizce ayaz çöker
usulca camlar buğulanır yarımca nefesinden
sanırsın tufandır damlar yüreğime sonbahar düşer
İstanbul’da ölür esamisiz bir şair
I
Uzak tut gözlerini
Gözlerinde yaralarım
Kalbimde bir güneş var
Bilmem nerede sabah olsam
Uyandırsam bir güzeli
Günü olsam
Koynunda şule-şule dağılsam
Akşam olsam
Annem anlatmıştı
Ölünce yağmurlar
Kefenleriyle düşer
Anne bak
Kar yağıyor yine
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!