Yaşım elli beş olmuş kaporta yorgun
Sanki aklım bedenime dargın
Bahçemde hazan, güllerim solgun
Bu yaşadığım sonbahar mıdır?
Aklım bedenimden önde gidiyor
Evimde,işimde,uykumda, düşümde
Benim her yerimde her bakışımda
Hangi yöne dönsem tam karşımda
Yalnızlık duruyor, kurtulamadım
Sılayı rahim yaptım gurbete bıraktım
Sıradan bir gündü parka giderken
Stres atıp sahilde gezerim derken
Bir köpek takıldı peşime
Cezaevinin önünden geçerken
Görünüşü heybeti kangal gibiydi
Karakaçan ile Karabaş
Gördüğüm en güzel arkadaş
Beni hiç darda zorda bırakmadılar
Başka bir yardımcı aratmadılar
Rüyamda gördüm Karakaçan'ı satmışız
Zamanlı zamansız geliyorsun
Kim nerede biliyorsun
Bu kadar dakik olduğuna göre
Demek ki işini seviyorsun
Ne selam ne hatır sayıyorsun
Ben sözlerimi içimden
Hep yüzüne söylerim
Bilirim sükut zarafettir
Edeptir, nezakettir
Söz gümüş ise sevgili
Yeniden başlamak için
Eskileri atmak gerek
Güzel rüya görmek için
Erkenden yatmak gerek
Tohumu cak cek olanın
Kardelenim beyazdır saftır tenim
Üzerime kara sinekler konamaz benim
Korkmam soğuktan ve de kardan
Yeter ki bir sitem gelmesin yardan
Her yiğit beni görüp de bakamaz
Bazen rüzgar tersten eser
Kırar dalımı budağımı
Yokuşlara sürer beni
Kurutur dilimi dudağımı
Çilemse elbet çekerim
Hey benim memleketimin havası suyu
Değişmiş insanların ahlakı huyu
Eskiden örf adet gelenek vardı
Büyükler konuşunca küçükler susardı
Bakıyorum şimdilerde hak hukuk yerine
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!