adlarımızdan daha kısayken boyumuz
kara derili gece yırtılıyor
kimdi geriye dönüp bakarak yaşadığını sanan
camlara gölgesini asan kimdi belirsiz
bir duman kokusu sardı
zaman giyinmek üzereyken takım elbisesini
durmaksızın çaldı sirenler
korkar olduk dedi babama
günlerin ıramasından annem
gözlerim ince uzun bakıyor
yüzüme yanık kestane kokusu sinmiş
yatak odasından geliyor horlamalar
bense perdesini aralamaya bocalıyorum şiirin
masadan eşiğe doğru yuvarlanıyor silgili kalem
çıkrıksız bir kuyuya düşüyor cebimdeki imgeler
kimseler görmeden lale soğanı
söküyorum içinden tramvay geçen o parktan
bana gülüyor şarampole fırlatılan ayna hiç yoktan
dudağımı kanatıyor kenarı kırık bira şişesi
duyar duymaz gelsen ya karşıyaka’ya
içimde sana akmak isteyen biri var oysa
biraz arsız biraz sabırsız biraz zırdeli
koltuğumun altında sensizliğin son demi
mintanımda aşk lekesi dışımda salıncak sesi…
Kayıt Tarihi : 13.2.2024 18:42:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!