_üşenme
bir yol var gidilecek
bir daha böyle ilkbahar gelmeyecek
çok anlamlı olabilir
kıpkızıl güneş düşerken sabahın ortasına
kaderin hiç yorulmaması gibi
gel koyalım ikimizde ateşe ellerimizi
kararan bulut yağmurun tonlarında koyulaşmakta
ve zulmü daha aydınlık bölgelere taşıyor
neden kesiyoruz adımlarımızı
görkemli çöküşü algılıyorum her adımda
_sakın ağlama
soluğuna karışan gözyaşlarınla ne zaman cam buğulansa
bir masumiyet görüyorum
sessiz ve katı bir inancın yükselişidir yollara yazılan
bakma uzaklardan geceye karışan gece kuşunun haykırışlarına
onun şarkısı hep kılıcın kabzasına
her adım bir cam gibi kırıyor bu çığlıkları
ve bir ölümlü görüyorum
müstehzi
_görüyorum
keder yaydığında sıcaklığını
körük güvendiğimiz ustasını bekliyor
geceyi buharlaştıracak budaklı odunların çıtırtısı
kurşun dökerken göz yaşlarının kazanında
cam kırıklarını saçarken ateşe
pek sevdiğin o tek gözü açık gulyabani
uzun gecen yeni başlıyor
beklerken ormanında delirmemek için sayacağın her bir saniye
bir yığın acılar içinde
geçip giderken silinip bu dünyadan büyük kapının önünde
giderken tozlanmış yüreğinle yüzünü tanrı'ya çevirip
bayramının hatırına şefaat ya yalvaç
ona bile
Kayıt Tarihi : 24.6.2017 10:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!