Gidemiyorsun artık uzaklara,Uzaklar dipsiz,Uzaklar sonsuz,nefesin yetmiyor eskisi gibi ne sana ne de koşmak isteyen ayaklarına...Ruhun çocuk,kafan genç,bedenin yaşlı...Kalbin aynı ürkek kız sanki hep 18 lerinde...Gözlerin yorgun,tükenmiş...Göremiyorsun artık enginleri...Geçmişe dönsen,toplasan kalbini kıranlardan kalbine ait parçaları...Geçmişe dönsen dönemiyorsun.Istanbul'da bir akşam üstü,geçmişsin talihsiz Haydarpaşa garının karşısına,elinde kalem kağıt,o dertli sen dertli.. Yanmışsınız ikiniz de bu zamanın herhangi bir diliminde yanmışsınız ikiniz de ama şimdi ama geçmiş de...Yanmışsınız ikiniz de...dertlesiyorsunuz sessizce,istanbul'un gürültüsüne inat bir sessizlikle istanbul'un kalabalığına inat bir yalnızlıkla,bir akşam üstü karşılıklı dertleşiyorsunuz sessizce...//14 Eylül 2024-Kadıköy
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta