"Ben Filistin’in çiçeğiyim!" diye çığlık çığlığa bağırıyordu küçük kız, televizyon ekranlarından; kulaklarını tıkamış, gözlerini kapamış, dillerini yutmuş, adeta kör, sağır ve dilsizi oynayan tüm dünyanın vicdanına doğru.
Faşist kan emicilerin, Siyonist katillerin ülkesi olan İsrail zindanlarında işkence altındaki babasına sesleniyordu. Onu hiç tanımıyordu ve hiç görmemişti daha. Çünkü katiller o bebekken babasını alıp götürmüşler, koparmışlardı onu hem ondan hem de annesinden.
Küçük kız çığlık çığlığa soruyordu. Ne zaman dönecekti? Soruyordu ama çok da iyi biliyordu ki babası hiçbir zaman dönemeyecekti. Ve yine çok iyi biliyordu ki kundaktaki bebekleri bile hiç acımadan katleden ağızları salyalı, gözlerini kan bürümüş faşist, Siyonist
bebek katilleri babasına hiç acırlar mıydı?
Ah çekip de arkam sıra ağlar var
Bakarım bakarım sılam görünmez
Aramızda yıkılası dağlar var
Coşkun sular gibi akıp durulma
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta