Hayatın Düşündürdükleri 1

Haluk Serdar
6

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Hayatın Düşündürdükleri 1

Bugün, ömrümün tam orta yerindeyim. Evre evre yaşadığımız şu yalancı hayat nasılda apansız gelip geçi vermiş. Bunu ansızın fark etmek arada bir kredimizin tükendiğini görmek. hiç bitmeyecek sandığımız hayatın, adım adım sona yaklaştığını görmek… insan oğlunun ömrünü kullanmasıyla kredi kartı harcamaları arasında bir parelellik var. ikisini de hiç düşünmeden harcayıp tüketmekte bir beis görmüyor. oysa er yada geç hesabı ödeyen insanın kendisi,
İnsanoğlu yeryüzünde misafir olduğunu unuttuğu günden beri,hayat, acımasız ve zor gelmiştir. Oysa; işte geldiğimiz gibi gidiyoruz.hemde tek bir anına bile müdahale edemeden çaresiz.
Biraz daha lüks bir hayat, biraz daha iyi bir gelecek için; nasılda kıyasıya bir mücadele içerisindeyiz.layiki, dindarı, liberali,solcusu, sağcısı,sağın ortası, solun ortası fark etmiyor. Herkes biraz daha para biraz daha iyi bir yaşam diliyor. Oysa; bu kavramları ortaya atan mutluluk yada mutsuzluğumuzu buna endekslememizi isteyen kim. Hayatın kendisimi yoksa deli gibi çalışıp çılgınlar gibi harcayan biz mi ? Tabiki biz. kendi yarattığımız,olmazsa olmaz dediğimiz standartlarımız, acılarımızın asıl kaynağı değil mi? Süpürge tohumuyla yemek yapıp çocuklarını doyuran anne ile yediklerinden karın ağrısı çeken kara gözlü çocukların her şeye rağmen gülümseyebilmesi mutluluk mudur? yoksa suratımıza çarpması gereken bir tokat bir insanlık ayıbımıdır? Gerçekten nedir mutluluk?
Arabamızın markasımı? yoksa mobilyaların göz alıcılığımı? yada bilmem hangi partiden millet vekilliği mi? yoksa mutluluk huzurun diğer adımı. Ha birde kendiyle barışık olmak diye bir kavram var. ama; insanın kendisiyle barışık olması için önce insanla ve de dünyayla barışık yaşaması gerekmez mi?
Kendimizi anlamak ötekini anlamak demek değil mi? ötekini anlayabilen kendisiyle zaten barışık değimlidir?
Bugün hayatın tam orta yerindeyim. niye? ne için? nasıl yaşadım? bunları görmek için illa yaşın kemale ermesi mi gerekir? hayat bir tecrübeden ibaretse bunca tecrübeli insan yığını neden tecrübesini gelecek nesillere aktarmak için sadece konuşur.. Açlığa ve yoksulluğa bir çare aramadan yaşamak insanın kaderimidir? yoksa özünde insan bu mudur?

Çok soru sorduğumun farkındayım ancak bulduğum cevapların hiç birisi realiteyi değitirmiyor acı olanda bu sanırım.

ben bunları yazarken bir televizyon haberi tamda üstüne tüy dikiyor
ARABİSTAN KRALI FAHT KENDİNE VE OĞLUNA SOM ALTINDAN DÖŞEMELİ BİRER OTBÜS YAPTIRMIŞ :) zavallı adam.
Herkesin bir nemrudu var içinde sevgili! görmüyor musun? nasıl katran karası kesilmiş insanın yüreği.yetim kız çocuğunun ıstıraplarına inat, nasılda iyice arsızlaşabilmekte yüreklerimiz.
Aşk nedir? sevgili ! bir yetimin yüreğindeki kimsesizlik acısını duyumsayabilmek, senin olmayan bir yetime en az onun sahibi kadar yürek burkulması yaşamak ….! aşkın kendisi değimlidir? ……
Ey hiç ölmeyecekmiş gibi arzu ve heyecanla dünyaya sarılan yanım seni kim niçin bağışlasın?

Haluk Serdar
Kayıt Tarihi : 15.7.2011 16:58:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


ARABİSTAN KRALI FAHT KENDİNE VE OĞLUNA SOM ALTINDAN DÖŞEMELİ BİRER OTBÜS YAPTIRMIŞ  televizyon haberleri :)

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Rüya Rüya
    Rüya Rüya

    Çok güzel tespitlerle, çok güzel bir yazı olmuş...

    Cevap Yaz
  • Gök Tengri
    Gök Tengri

    Sizi seviyorum sayın Serdar ..)) Belki aynı pencereden dünyaya baktığımız için. Belki inanılmaz dürüst olduğunuz için )) Çok saygın bir karaktersiniz . Antolojinin bana en güzel hediyesisiniz )). Anladım ki siz yanlızca şiir yazmakta değil , denemeledede çok ustadınız. Hicivli , düşündürücü, bir o kadarda keyfli bir yazı. Ağrılı güzel şair derken Ağrılı güzel yazar diyeceğiz sanırım bundan sonra )) Evet.. Ağrı denince ilk aklıma geliveren.. Soğuk şehrin sıcak insanı )) Güzel bir fıkrayla yorumumu sonlandıracağım.
    Hocαyα sorαrlαr:

    - Hocαm dünyα kαç metre?
    Tαm o sırαdα yαnlαrındαn bir cenαze geçmektedir. Hocα onu göstererek:
    - Onα sorun! Bαkın, ölçmüş, biçmiş, gidiyor.

    Cevap Yaz
  • Sevtap Kaya Nurgönül
    Sevtap Kaya Nurgönül

    'Ey hiç ölmeyecekmiş gibi arzu ve heyecanla dünyaya sarılan yanım seni kim niçin bağışlasın?' şu satır bile başlı başına bir şiir,bir roman,bir kitap bence...Anlam ve anlatım bakımından sıkılmadan okuduğum çok güzel bir yazıydı...İçtenliğimle kutluyor,daha nicelerini diliyorum,duyarlı yüreğe selam olsun...sevgiyle...

    Cevap Yaz
  • Bircan Misirli
    Bircan Misirli

    Hayat biraz bana özentiden ibaret olmaya başladı gibi geliyor...Eskiden insanlar özlerinden bu kadar kolay uzaklaşmazdı...Doğaldılar bu kadar bilgi çağında değildiler belki ama en azından özlerine sahip çıkıyorlardı..Artık etrafımızda ki o boyalı düşler gibi gözlerimizin önüne sürülen tüm olanaklar bana yapmacık gelmeye başladı....Sanırım hayatı farkederek yaşamak işimize gelmiyor ne dersiniz?? Yoksa hiç kimse ne yaptığının farkında olmayacak kadar duyarsız değil....Çok beğenerek okudum yazınızı hayatın özünü kaleme alan duyarlılığınızı tebrik ediyorum... Sayfanızan ayrılırken şu Kralada bir hikaye ile cevap vermek istiyorum izniniz olursa:))tam yeri gibi.....

    BAKIŞ AÇIMIZ ZENGİNLİĞİMİZİ DOĞURUR...

    Bir gün çok zengin bir adam oğlunu yanına alarak, insanların ne kadar fakir olabileceğini göstermek için bir köye götürdü.

    Çok fakir bir ailenin
    evinde bir gün-bir gece geçirdiler. Şehre dönerken baba oğluna sordu:

    'Yolculuğumuzu nasıl buldun? '

    'Çok güzeldi babacığım' diye cevap verdi oğul.

    'İnsanların ne kadar fakir olabileceğini gördün değil mi? '

    'Evet.'

    'Peki ne öğrendin? '

    'Şunu gördüm' dedi oğul:'Bizim evde bir köpeğimiz, onların dört köpeği var. Bizim evde bahçenin yarısına gelen bir havuzumuz var, onların kilometrelerce uzunluğunda dereleri var. Bizim bahçede ithal lambalarımız, onların yıldızları var. Bizim terasımız ön bahçeye kadar, onların ki ise ufka kadar uzanıyor.'

    Ufaklık konuşurken, babası şaşkınlıktan tek kelime bile edemedi. Ve
    çocuk ekledi:

    'Ne kadar fakir olduğumuzu gösterdiğiniz için, teşekkür ederim babacığım! '

    Cevap Yaz
  • Sabriye Babaoğlu
    Sabriye Babaoğlu

    ömrün başını ağrıtan zaman ha öyle ha böyle un ufak parçalara ayırarak zorluyor düşündüklerimizi...sorgusuz sualsiz yaşa ya da öl yarın mutluluğun umudu oldukça geçmiş sadece biz oluyoruz..dost yaşadıkça yazacak okuyacak o kadar az ama çoğalan aflar olacak ki!!

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (9)

Haluk Serdar