Yaşamın sayacını sıfırlayıp senli yolculuklarla baştan başlıyorum.
Sevgimi uluorta çekinerek ortaya koyuyorum. Eve alınan, kural tanımaz sokak kedisi ürkekliği ile. Birbirine dolanmış farklı iki çiçeğin aynı havayı teneffüs etmesi gibi içime çekiyorum seni. Aşk fısıltılarına karışan duyguların gelip benliğime yerleşiyor. Kayıp kentin âşık çocukları gibiyiz.
Habersiz gelen, seçmeye, tartışmaya olanak tanımayan aşkın kollarındayım. Bütün anılarımı, acılarımı, çünkülerimi, eğerlerimi bir tarafa bırakıyorum. Özgürlüğümü bile ellerine teslim ediyorum.
Dumanlı bakışların ardında saklanmış duygularımı ortaya çıkarırken başımı alıp gittiğimde, aşkın anlaşılmazlığındaki çaresizliği yaşıyorum, uykudan uyandırılan insanın mahmurluğunda.
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.