İnsanoğlu hep birilerini, birşeyleri bekler. Çocuk olur büyümeyi, büyür okula başlar diploma almayı bekler, genç olur evlenmeyi, evlenir çocuk sahibi olmayı bekler, çocuk sahibi olur onları büyütmeyi. Kısacası hep bekler, hep bekler. Her geçen gün farklı beklentiler ile doğar ve her fert doğan günden farklı birşeyler beklemektedir. Az önce dışarıya baktım da dünya da bir beklenti içindeydi. Penceremden görünen dünya manzarasında bir beklenti, mevcuttu. Kararan bulutlar yağmuru, solan çiçekler kışı atlatıp baharın gelmesini, yavru kuş annesinin getireceği yiyeceği, bir anne okuldan dönecek olan evladını beklemekteydi. Hayatta hiçbirşey baki olmadığı gibi umutsuzluk ve acılar da öyle. Bitip tükenmez sandığımız melankolinin de sonu geliyor ve umut yeniden beliriyor ufuktan.
Bazen yağmurun sesi ile kavuşuyor insan umuda, bazen bir kuşun göğe doğru yeniden süzülmesiyle, bir çiçeçeğin açmasıyla belki de bir rüya ile. İnsanoğlu böyledir serum şişesinden damlayan sıvı misali senelerin hiç tükenmeyeceğini, ömrünün bir gün nihayete ermeyeceği düşüncesine kapılır. Dünya ile alakayı öyle ileri derecelere getirir ki, ahireti aklından tamamen çıkarır. Öleceğini unutarak fani hayatı adına çılgınca zevklere kapılır. Özünü, benliğini, insanlığını kaybeder. Oysaki dakikalar, saatler, günler, aylar, yıllar damlayıp akmaktadır hayat şişemizden. Bir gün gelir damlaya damlaya boşalır ömür. Yeryüzündeki en sadık sevgili ölümdür, zira o kendisini unutanları asla unutmaz. O geldiğinde kapıyı ardına dek açarak ”Hoşgeldin” diyebilmektir hüner.Öyle güzel bir hayatınız olmalı ki herkes arkanızdan ağlarken, siz kabrinize vardığınızda Rabbinizin huzuruna gülümseyerek çıkmalısınız. Bu dünya ya doğarken herkes ağlar asıl mesele ebedi aleme doğarken gülenlerden olabilmektir.
Emel Seyhan
09.01.2013
Kayıt Tarihi : 19.3.2013 10:33:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!