Bütün anlamsız sıradanlıkları aşarak
Ve kendi sırlarımızdan taşarak
Karışmak izdüşümlü satırlara
Ardından yaşlı bir sonbaharı karşılamak
Sonsuzluğa vurulan mühürler gibi
Anların silip süpürdüğü mevsimleri kucaklamak
Bir dokunuş iklimini resmetmek yüreğimize
Düşlerimizdeki kınalı dağları çürük bir bastonla aşarak
Mülteci yakarıların çığlık sarmalı sularında
Kimimiz umut sürgünü, kimimiz esaret
Yağlı lambalar yanar her gece başucumuzda
Okşar bir karayel tenimizi ömrümüzü rehin alarak
İç sızımızda yontulmamış kelimelerin darağacı
Sevgisiz harcanmış birlikteliklerin sehpasında aşk
Her ırmak kendi yatağını koruyan bir sır yolu neylersin
Her adım yorgun bir menzile taşır bizi benliğimizden çalarak
Gönlümüzün korku pazarlarında zincir salkımları
Ölüler urba beğeniyor esaretin küflü mağazalarında
Masallar anlatmıyor nicedir babalar çocuklarına
Hayat meçhule çevrili bir rota gidiyoruz yalpalayarak
Kayıt Tarihi : 3.12.2015 12:13:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
kutlarım
namık cem
TÜM YORUMLAR (1)