Bileğimi kesip üstünde yansıyışımı seyrettiğim cam gibisin…
Biraz bulanık, kanlı ve kırılmış cam parçası.
Akıbeti meçhul varlığımın, zehrini dökmemek için uğraştığım,
Saçma direnişimin yandaşı…
Biz ne güzel hayaller doldurduk ceplerimize,
Bilmediğimiz günlerde, bilmediğimiz yerlere giderken,
Bilmediğimiz bedenlerde gezerken,
Umutsuzluğumuzda ve ölüme yakın hissedişimizde kendimizi.
Birer birer bozdurup harcamak için onları,
Ne çok hayaller biriktirmişiz yarınlar için….
Ebedi baharlarımız olmamış hiç,
Bir yaz umudu tutturmuşuz sadece.
Bir de bilmediğimiz denizlerin özlemini duymuşuz,
Hissedebildiğimiz en derin yerlerimizle.
Sevişmeler her uzak aşkı yakın gösteren,
Sahte birer tuzakmış sadece.
Bekleyişler köreltmiş umutlarımızı,
Dönüş yolu yakın sanıp yürümüşüz alabildiğine.
Artık ilk çıkış yolu yok.
Öyle uzağız ki eski hallerimize…
Bir gün sen giresin diye ya hep açık kalacak içim,
Ya da orda rahat et diye anahtar bırakıcam nergis saksısının altına.
Ama onu alırken her defasında çiçeklerimi sula ve kokla,
Bir gün gidersem… Ölmesinler bensizlikten.
Sen gidersen…Ben de senin çiçeklerine bakarım.
Öldürmem ne sensizlik ne de sevgisizlikten.
Hayat arkanda bir çiçek
Ve seni düşünen iyi bir dost bırakmaktan öte nedir ki?
8 Mart 2006
Esra EkmekçiKayıt Tarihi : 14.3.2006 00:30:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
ve seni düşünen iyi bir dost bırakmaktan başka nedir ki?
gideceğim belki yeniden hiç bilmediğim bir sahile...
iyot kokusu dolunca ciğere ve tam da ermişken huzurun o ince demine anarım, bilirim anarım, ararım...
TÜM YORUMLAR (1)