Suskunluğuma ram olmuş hayatımda,
Sessizce köşeye çekiliyorum şimdi
Durup bakıyorum hayatıma
Yaptıklarıma, pişmanlıklarıma.
Aklıma ilk gelen,
'İyi kiler olacak bundan sonra hayatımızda keşkeler yerine'
Sözün oluyor.
Gözlerimin içine bakarak söylemiştin bunu
Ve karşılığında;
'beni yalnızlığımla baş başa bırakacaksan,
Hayatımıza iyi ki diyerek başlamamalıyız' demiştim.
Boynuma sarılmıştın o an
'Sen benim her zaman keşke demeyeceğim kişi olacaksın' demiştin.
Kokunu çekmiştim içime
Söylediğin tatlı sözlerinde
İçime 'sen' olarak işlemişti artık.
Tutamadım kendimi
Yeni bir aşk için hazır değilim derken
Aşkın tam içine düşmüştüm,
Delice kapılarak..
Zaman hızla akıp gidiyordu. Mutluyduk, inanmaya başlıyorum 'keşke' demeyeceğime. Her gün beraberdik okula beraber gider, önce onu bölümüne bırakıp sonrada kendi dersime giderdim. Dönem sonuna geldiğimizde ayrılık vaktine yaklaşmıştık. Bursalıydı güzelliğini de yeşil Bursa'nın güzelliğinden almıştı tahminen.
Gidiş ve dönüş biletlerini de beraber almıştık. 7 Ocak saat 14'te o Bursa’ya bense Ankara’ya doğru hareket edecektik. Zor geliyordu ayrılık On beş gün ayrı kalacaktık. Giderken 'Ayrılık şart be sevgilim, ama en güzeli ayrılırken geride bıraktığının seni beklemesini bilmendir.' demişti. Susmuştum, gözyaşlarımı içime attım bindim otobüse.
İlk başlarda telefonla konuşurduk, mesajlaşırdık. Sonradan annesinin hasta olduğunu, devamlı onunla ilgilenmesi gerektiğini söyleyerek günde bir kaç kez anca konuşma, sesini duyma fırsatını veriyordu bana. Üzülüyordum ama elden ne gelirdi ki hastalığa? Ve o en doğru olanı yapıyor, devamlı annesiyle ilgilenmekle diye düşünüyordum.
Dönüş zamanımız yaklaşmıştı. 22sinde dönecektik beraber. Yine annesinin hastalığını bahane ederek bir hafta geç geleceğini belirtti, istemeyerekte olsa tamam dedim. Geri dönüş zamanı geldiğinde terminalden almıştım onu. Sarıldım, kokusunu içime çektim. Parfümünü değiştirmişti ilk dikkatimi çekende buydu. Soğuktu bana karşı nedenini bilmediğim bir mesafe koyuyordu, tersliyordu. Annesinin hastalığından dolayı böyle olduğunu düşündüm, bir şey diyemedim.
Yine beraber olduğumuz bir an telefonunu bende unutarak gitmişti dersine. Ve ben dersteyken gelen mesajın hüznünü yaşayacağımı bilmeden almıştım elime telefonunu. O yanıma geldiğinde sustum. Hiç konuşmadım, konuşamadım.. Anlamıştı bir şeyler olduğunu, hiç susmazdım onun yanında delicesine. Sonradan çıkardım verdim telefonunu. Bursa’ya gittiğinde lisedeki sevgilisiyle karşılaşmışlar, tekrar konuşmaya başlamışlar ve bana annesinin hastalığıyla ilgili bahaneler üreterek devamlı onun yanında alıyormuş soluğu. Bana kötü davranmasının da sebebi de buymuş. Giderken söylediği söz geldi tekrar aklıma ' En güzeli ayrılırken geride bıraktığının seni beklemesini bilmendir.' meğer o bıraktığı ben değil, eski sevgilisiymiş. Yıkıldım, sayıp sövmek geldi içimden yapamadım, sustum sadece.
Ve satırlarıma dökülen son cümlelerdi bunlar;
Hangi kelimeler çare olurdu şimdi bu ihanete,
Hangi sövmeler karşılık bulurdu bu hayalde?
Keşke demeyeceğimiz bir aşka başlayacağımı düşünürken,
İyi ki bile diyemediğim bir aşk yaşattın bana.
Şimdi;
S
U
S
U
Y
O
R
U
M
Varlığına, yokluğuna, ihanetine..
Marji Süleyman ÇağlarKayıt Tarihi : 15.12.2013 14:14:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!