Kaşların mihrabım gözlerin kıblem,
Dönüp Hakka secde kılasım gelir.
Ey gülüşü dergâh gamzesi hânem,
Sînende kırk asır kalasım gelir.
Zülüf kâküllerin ince sırattan,
Mâşuka cemalin Kâbe ıraktan,
Eğer gam düşmüşse bize murattan,
Yaş olup gözünde dolasım gelir.
Nokta idin vardın, arşı âlâ’ya,
Sevdâ libasıyla Hak Teâlâ’ya
Benziyorsun diye güneşe, aya,
Gâh gece gâh gündüz olasım gelir.
Ey Mah-i tâbânım ey ânın gizi,
Hüsnüne yastıktır göğsümün dizi,
Niyetin olmaksa Şemş-i Tebrîzî
Rûmî misal saç baş yolasım gelir.
İsmin şu gölgemin boynunda künye,
Cevrini saymışım cana hediye,
Aslı bile seni kıskansın diye,
Aşk ile kendimi yakasım gelir.
Cihânda yüz yoktur yüzünden naif,
Gel oku canımı istemem telif,
Dudağın âyetim dilin lamelif,
Dönüp Duâ'm diye bakasım gelir.
Canı büryan kıldı sevdânın sacı,
Şânımı sorarsan geçtim Hâllac'ı,
Gerdanında durur hakkın miraçı,
Duramam göğsünde çıkasım gelir.
Ervâh-ı ezelden cemdir cemâlin,
Kırk kapıda Abdal senin hayâlin,
Eğer ayrılıksa tek ihtimalin,
Dünyayı başıma yıkasım gelir.
İster yâr ol ister yad el karşımda,
Zülfün bulutlara değer arşımda,
Sen Hint kumaşısın kabir çarşımda,
Tenimi seninle sarasım gelir.
Kul Veli’yim düşün noksansa eğer,
Dîdemdeki feryât dudağa değer,
Rûhumu tabuta koyup bir seher,
Şu vücud şehrimden çıkasım gelir.
Veli KURUM
Veli KurumKayıt Tarihi : 28.4.2018 17:43:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!