Nasıl da farkedemedik
Zamanın bir çırpıda geçtiğini,
Boş yere yüreğimizin hemen dibinden
Sular seller gibi akıp bittiğini.
Ne yazık ki; daha sana hiç bilinmeyen
Nasılsa atacağım ellerimden hüznün çiçeğini,kırılacak
Büyük bir gürültü ile o buzlanmış,kalıplaşmış
Fakat bir o kadar yıpranmış,hareketsiz
Donuk bakacak gözlerime,affetmek allaha mahsusmuş
Aldırış bile etmeyeceğim, O yalvarış yakarış sözlerine
Buz dağlarının hepsini yakacağım, görülmemiş meşalerden;
Yokluğundan çıkartıp bulacağım , seninle hiç olmadığımız yerlerden!
Seni varığında bile arıyordum,
Doğrunla degil, yalanlarınla iken!
Ey büyük allahım;
Nasılda yaratmışsın bizleri
Topraktan, sudan, ateşten;
Sarmış ‘ADIN’ sevgi dolu kalpleri
Seninle iken yolumuz geçmez kederden.
Ez yüce tanrım;
Devri alem eyledim nice sevgileri
Hiçde umulmadık zamanlarda,
Belli belirsiz, irili ufaklı yaralarım var
Ne kadar hatırlamak istesemde
Sadece bir kaçı hatırımda...
Düşerken; sabah vakti
Toprağa çiğ damlaları,
Haber getirir senden bana
Beyaz bir güvercinin kanatları.
Yakarsa; öğle vakti
Hatırımda birşey var;
Acı ile demlenirken...
Yüregimde yaralayan sözler, gülen dudaklar
Birbaşına ve yapayanlız halimde
Geri tepen o vurdumduymaz silahlar!
İsterdimki; soluduğun hava ile
Ruhuna dolup taşayım,
İsterdimki; kokladığın gül ile
Adını baştan başa göklere yazayım! ...
İstermiydin? ; denizleri senin için Kızıl’a boyamamı
İstermiydin? Aşkın uğruna cehennem ateşlerinde yanmamı...
El ayak çekilirken puslu bir akşamda
Birşeyler anlatıyorum o suskun mihraba,
Sesimi ne ben duyarım ne de akşamlar
Yol alırken aheste, ömrün sonbaharında
Uğramaz nafile.. o saadet dolu sandallar...
Dev dalgalarla boğuşmuş
Yaralı bir gemi gibiyim,
Sen maviliklerimde dolaş
Ben o denizin derinlikleriyim.
Bir fırtınadan kurtulsam yakalanıyorum bir başkasına
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!