Bir mahkum en çok gökyüzü olmak ister,
Bir mahkum en çok gökyüzü solumak ister.
Bir mahkum en çok masmavi gökyüzüne vurgundur,
Bir bulut geçsin,
Bir şimşek çaksın, bir gökkuşağı çıksın görsün ister.
.
Bir mahkum en çok gökyüzünü özler.
Bir serçe cıvıltısı,
Bir yaprak çıtırtısı, bir rüzgâr uğultusu duysun ister.
Ne tel örgü, ne demir parmaklık,
Ne de dört duvar umurundadır,
Bir kasırga gelip çatısını uçursun ister.
Çekip pırıl pırıl yıldızlı gökyüzünü üstüne,
Ranzasında sere serpe uyusun ister.
1988
*Düşünmek Yaşamın Pasını Silmektir, Karina Yayınevi, Ank
Kayıt Tarihi : 16.1.2005 14:48:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
çakıl taşları
söyleyin…!
kim öptü beni?
neden bu kadar ıslak dudaklarım?
ağzımdaki küflü su tadı nedir?
niçin bu kadar ağır göz kapaklarım?
her yanım sızı
sırça fanus gibi
tuzla buz olmuşum ben
cansız gövdelerin yüzdüğü
vahşi bir deniz çalkalanır yüreğimde
artık bir yudum deniz bile istemem
bakma gözlerime öyle
masum masum deniz…!
çek git başımdan
kabuslarımda
buram buram acısın sen'
Mükemmel anlatmışsınız, kutlarım sayın Özmen, sevgiler.
TÜM YORUMLAR (7)