Sırf hatırın için veriyorum karanlıklarımı,
Yalnızlığın acınası düşünüşlerine…
Şuh ruhları çağırdım soframa,
Başköşede tabi ki ela gözlerinle yine sen…
Ellerimizde billur kadehler, içleri dolu zülâl…
Biz içerken;
Şeytanlar, korkular ve karanlıklar hepten lal.
Her gün bu kadar güzel mi bu deniz?
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;
Devamını Oku
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;
olmuyor. üç keredir yazdıklarımı silişim
karabas an öyleyse, üşüsün ve donsun
hay al, lakin gelmese dahi, sabadan
çıkıversin eller dua ile bu çıkmazdan...
ne diyeceğimi bilemiyorum. ha ille de bir kaç satır yazmalı mı? madem söyleyecek bir kaç kelime bulamadım; o halde yazmadan geçeyim mi?
benim penceremden bakamaz kimseler bu aynanın yer yer sırrı kalkmış aksine!
bu kadar üzgünlük göğsümü yaşarttı.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta