Havva Oymak, Toplumsal Kalkınma Şehidi Ö ...

Aykar Veli
50

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Havva Oymak, Toplumsal Kalkınma Şehidi Öğretmen

HAVVA OYMAK
TOPLUM KALKINMASININ YURTSEVER, ŞEHİT ÖĞRETMENİ
*
Hava Oymak (Çoker), Acıpayam Ovası'nın güneyindeki Batı Torosların son uzantısı Tepsilli Dağı eteklerinde, ovaya doğru uzanan Darıveren (Darviran) Köyünde 15.04.1937 tarihinde güzel bir bahar günü doğmuştur.

Babası Hacı Amatlardan Canavarcı Mehmet Çoker, annesi Fatılardan Kuyruklu Ayşe'dir. Havva beşi kız, yedi kardeşin dördüncüsüdür. Kıt kanat geçinen köylü bir ailenin çocuğudur.

Dünya’da II. Dünya savaşının çanlarının çalmaya başlamış, Musul’u bize kaptırmamak için İngiliz oyunlarıyla başlatılan Dersim İsyanı patlak vermiştir. Anadolu köylüsünün karasabanla çift sürdüğü, yamalı gömleklerle, entarilerle, lime lime pantolonlarla yaşadığı yokluk ve yoksulluk dönemidir Havva’nın dünyaya geldiği yıllar.

Darıveren köyünde üç sınıflı bir ilkokul vardı. Birçok aile kız çocuklarını okula göndermemektedir. Bilgili, el işlerinde hünerli bir kadın olan Kuyruklu Ayşe Çoker kendi hazırladığı kök boya ile yün ve iplik boyamakta; halı, kilim ve çul dokmaktadır. Zamanına göre ileri görüşlü bilge bir kadındır ve kızlarını okula gönderir.

II. dünya Savaşının cayır cayır sürdüğü, ekonomik sıkıntıların doruğa çıktığı, Türkiye’nin olası bir saldırıya karşı tetikte durduğu yıllarda küçük Havva ilkokula başlar.(1944) Zekiliği, çalışkanlığı ile okumayı ilk söken öğrenci olur. Darıveren’de 3. sınıftan sonra okuma olanağı yoktur. Çocuklar yaya yapıldak yürüyerek 4.ve 5. sınıfı yakındaki Dedebağı’ında (Dedesil’de) okumak zorundadırlar.

Öğretmenlerin zekâsına hayran kaldıkları Havva’nın mutlaka okutulması gerektiğini ısrarı üzerine aile Denizli’ye göçer ve Havva Denizli Hürriyet İlkokulu’na kaydolur.

Havva öğrencilik yaşamında gösterdiği üstün başarı, keskin zekası ve sağlam kişiliği ile dikkati çekmiştir. Öğretmenlerinin öncülük etmesiyle girdiği sınavı kazanarak Adana Kız Öğretmen Okuluna yatılı öğrenci olarak yazılır.

O yılarda anne baba ayrılmış, baba İzmir’e göçüp bir başkasıyla evlenmştir. Annesi köye dönmüştür. Bu parçanmışlık bile Havva’nın okuma ateşini söndürmemiştir.

Onun okul yıllarda II. Dünya Savaşı bitmiş, tek parti devri sona ermiştir. Demokrat Parti’nin hüküm sürdüğü yıllarda Mehmetçik adını bile duymadığı Dünya’nını öteki yakasında, Kore’de kahramanca çarpışmış ve mübarek kanını yaban ülkelerinde akıtmıştır.

Havva, parlak bir öğrencilikten sonra 1955'te çiçeği burnunda öğretmen olarak doğduğu köyde göreve başlamış ve çevrenin ilk bayan öğretmeni olmanın onur ve şerefine erişmiştir.

Yurdunu ve milletini canından çok seven, öğrencilerinin her sorunuyla ilgilenen, memleketimizin yokluk, yoksulluk ve cehalet derdine çare arayan Havva'nın başarıları dillerde dolaşmaya başlamıştır.

Aynı okulda birlikte görev yaptığı, Darıveren'nin köklü ailelerinden İmamağa torunu,Tahsildar Kadir Efendi'nin (Oymak) biricik oğlu öğretmen Enver Oymak ile 1958 yılında evlenmiştir.

Dönem Demokrat Parti’nin hüküm sürdüğü dönemdir. Darıveren “Demirkırat’ın” kalesi olan köylerden birisidir. Belediye olmuş ve eşinin amcası Osman Oymak belediye başkanı seçilmiştir. Toplum kutuplaşmaya başlamış. kahveler bile ayrılmış, her gün radyodan “Vatan Cephesi’ne” katılanların listesi okunmaya başlamıştır.

Havva ve Enver öğretmenlerin başarıları, toplum kalkınması adına çabaları, cehaletle giriştikleri mücaadele bilinen çevrelerin hoşuna gitmemektedir.

Öte yandan Denizli Maarif Müdürlüğü ve eğitim çevresi onların çabalarını takdirle izlemektedirler. Havva ve Enver öğretmenler Denizli Merkez Goncalı Köyü'ne ve Yetiştirme Yurdu'na atanmışlardır. O yıllarda doğan bebeklerine “Hürriyet” adını verirler ancak bebekleri kısa bir süre sonra vefat eder.

Girişkenliği, temizliği ve medeni cesareti ile kendini aşan Havva Denizli’de törenlerin sunucusu olmuş, 27 Mayıs 1961'de yaptığı ateşli konuşması Denizli’de büyük yankı uyandırmıştır.

Yurduna daha çok yararlı olmak için okumak, yükselmek isteyen Havva öğretmen bebeğinin ölümü üzerine eşi Enver Oymak ile lise fark derslerini vermişler ve Ankara'da yeni açılan Sosyal Hizmetler Akademisi sınavlarını kazanarak Ankara'ya taşınmışlardır.

Sorumluluk duygusu yüksek bir öğrenci olan Havva güç koşullarda okumalarına karşın artırdığı burs parası ile ailesine ve okumaları için kendinden küçük kardeşlerine destek olmuştur. Eşi Enver’in de okuması için onu ardında sürüklemiştir.

Akademide çalışkanlığı, engin hafızası, derin kültürü ile hocaların gözdesi olan Havva yurt dışında öğrenim görmek için İngilizce dersine ayrıca önem vermiştir. Arkadaşları arasında paylaşımcılığı, yardımseverliği ve çalışkanlığı ile el üstünde tutulmuştur. Sınıfını pekiyi derece ile bitiren Havva yaz tatilinde toplum yapısını tanıma, öğrenme ve sorunlarına çözüm arama için kurulan ekipte görev almış, Ankara ve Burdur köylerinde araştırma, anket çalışmalarına katılmıştır.

Son görevlerine gitmeden önce arkadaşlarıyla doğduğu köy Darıveren’e uğramış ve sıla hasretini gidermiştir. Öğrencileri, yakınları ve sevenleri onu sevgi ve özlemle kucaklamışlardır. Çok sevdiği yeğeni bebek Mustafa Koç’un, annesi babasının kucağında resmini çekmiş ve anı olarak göğsünde saklamıştır.

Daha sonra Fethiye’de konar göçer köylülerin toplumsal yapısını incelemek için Fethiye Temel Köyü’ne gelmişlerdir. Sarıyer Köyü’ne geçmişlerse de köyde insan bulamamışlar, muhtardan köylülerin Sarıyayla'ya göçtüklerini öğrenmişlerdir. Sarıyayla’ya hiçbir araçla gitme olanağı olmadığı için at ve eşek sırtında sabah erkenden yola çıkmışlardır. Havva “Ben yörükkızıyım, köylü kızıyım,” diyerek köy bekçisinin kır atına binmiştir.

Gerekli çalışmayı tamamlayıp akşam saatlerinde arkadaşları ile yayladan dönmeye başlamışlardı. Dönüşte Havva'nın bindiği kır at sahibinin evine gitmek istemiş ve huysuzlanmış ve Havva Gelin yere başı üstüne düşmüştür. Siyah sırma saçları al kana boyanan Havva’nın kömür karası gözlerinin ışığı sönmüştür. Eşinin ve arkadaşlarının çığlıklarından dağlar yankılanmış, kurt kuş susmuş, yaprak kımıldamaz, adeta sular akmaz olmuş, zaman bir an durmuştur.

Köydeki sağlık memurlarınca ilk yardımı yapılan Havva’nın duran kalbi çalıştırılmış ancak Fethiye Devlet Hastanesine ulaştırıldıysa da kurtarılamamıştır.
.. (9 Ağustos 1962)
"Karanfilim" dediği güzel eşinin kendi kollarında can verişine tanık olan öğretmen Enver Oymak dayımın (annemin dayısının oğlu) çektiği acı ve üzüntüyü anlatmak için kelimeler yetmez.

Acı haber Denizli Mili Eğitim ve Soyal Hizmetler Akademisi çevresinde derin bir üzüntü yaratmış; Darıverenlileri, Dedebağılıları ve Aliverenlileri yasa boğmuştur.

Gidenle gidilmemiş, ölenle ölünmemiş, yaşam devam etmiş ve eşi Enver Oymak acısını yüreğine gömmüş; evlenip çoluk çocuğa karışmıştır. Mesleğinde Sosyal Hizmetler Genel Müdürlüğüne kadar yükselmiştir. Tanınmış büroklardan biri olmuş, milletvekili adayı olmuş ve aynı kurumdan emekli olmuştur. Doksan bir yaşında “Karanfilim” dediği Havva’sına kavuşmuştur. (2023)

Bugün ülkemizde varlığını susadığımız bilge kadınlardan biri olan Havva öğretmenimiz tam bir cumhuriyet çocuğu ve Atatürk’ün kızıydı.

Yaşasaydı Türkiye’nin tanınmış bilim kadını, toplum önderi olması kesin gözüyle bakılan Havva Oymak Darıveren mezarlığında sonsuzlukta yatmaktadır. Allah rahmet eylesin! Ruhu şad olsun!..
Veli Aykar
Denizli, 04.04.2025

Kaynaklar
Sosyal Hizmetler Dergisi 1962
Mustafa Koç Havva Oymak’ın yeğeni
Dr. Süleyman Kayık
Beyhan Aslan , emekli avukat,Milletvekili
Darıveren ve Dedebağı’nda anılarını dinlediğim büyüklerim.

Aykar Veli
Kayıt Tarihi : 4.4.2025 21:58:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


TOPLUMSAL YAPIYI İNCELEMK, SORUNLARA ÇÖZÜM BULMAK İÇİN ARAŞTIRMA YAPAN ÖĞRETMEN HAVVA OYMAK'IN YAŞAM ÖYKÜSÜ

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!