...Tamam.
Şimdi git.
Ama döndüğünde değişme olur mu!
Aynı şemalde,aynı huyda kal...
Yani..
Döneceksin zaten,değil mi?
Çevirme başını,he de...
Biliyorum Buraları böyle bırakıp gitmezsin,bilirim seni...
Sen olmazsan üşür buralar soğuktan,perperişan olur eşyaların,sen olmazsan..
Hani ateş böceklerini falan yakalamaya çalışırız yine istersen..Dönersen.
Susmasana,
Sensiz kalabalıklara karıştırma beni...Kaybolurum,yiterim..
Öyle susma ne olur,de birşey..Gelirim de,ebemkuşağından renkler çalıp gelirim de..
Yahut sus..
Sus Anladım,gitmiş gibi yapıp halime gülecektin değil mi?
Güldürürsem kalır mısın sahi..?
Hatta,bit pazarından aldığımız ispirto rengi,garabet heykele benzetsem suratımı,ne komikti..Yapsam yine sesin kısılana kadar gülerdin değil mi..? Vazgecerdin hattâ..
.........
Şu pencereyi kapatayım,rüzgar cıkmış çarpmasın...
Dur bekle,kapatayım kapıyı da cereyan yapmasın...
Of anla işte gitme hiç...
Sen dönüşsüz gidişlerin asfaltlarına,gark olurken,
Beni geride kalışların dapdar patikalarıyla cebelleştirme...
Buralar sensiz,çekilmez hatta...
Hatta...
Hatta hiç gitme sen! ?
24/03/12
İstanbul
Kayıt Tarihi : 18.9.2012 13:04:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sayın Alan Adam,
Bu yazıyı tavan arasinda eski bir sandığı açar gibi merakla, sevkatle ve özlemle okuyorum sayenizde.
Sarı sandık lekelerinden bahsetmediniz, teşekkür ederim.
Bu iyelik talelebiniz bir film sahnesini animsatti.
Haklisiniz, evet şiir yazanın değil ona ihtiyacı olanindir.
Yorumunuz için teşekkür ederim.
https://youtu.be/aVHqeyyZbjc?si=2Xh2HRKpNtiWop7D
Sayın Mustafa Aksoy,
Yorumunuz için teşekkür ederim.
Siirle kalın,
Selamlar
TÜM YORUMLAR (4)