gecenin en kuytu anında
bir yaprak düştü tozlu raflardan
anılar dudaklarımdan öptü
iklimi vahaya benzeyen bir şehirde
çölller,yıllar geçti gözlerimden
dilimde acı bir ezgi
dünle konuşuyorum
I
yüreğimi sakladığım buluta
ayın gölgesi sinmişti
apansız bir sevda yeli esince
gülün sudaki şavkında
çırılçıplak kalmış
yunup yıkanmıştım yağmurlarında
utanmamış korkmamıştım yüreğimin çıplaklığından
bilmediğim baharlardan kalma
bir cemre gibi düşerken avuçlarına
gökkuşağına nakaratlar eklemiş
aldırmamıştım adım,adım yaklaşan tufana
II
köhne bir mekanda şöylenen
fasl-ı şahane sevda şarkılarında
yıldız yıldız özlem olurken med zamanlarıma
adın asılı kalırdı dudaklarımda
yüreğimin kırık aynasında hüzün
dudaklarımda sessiz sukut
mıhlanırdım, olmadığın her yere.
sağnak sağnak yağarken
tütsü kokulu gecelerime
aynadaki suretimdi yüzün
vuslat hasret uykusuna dalarken
ruhumun sılasıydın
sevda çınarına sarılırcasına
yüreğine sarılmak isterdim
uzak yakınlıklar içinde
düşlerim düşerdi uykusuz gözlerimden
söylenmemiş sözcüklerde ferman
çığlık çığlığa konuşurdu zaman
III
ah ben!
ne çok vurgundum..
adını sayıklarken bir cümle uzağında
gül yangını hasretler büyütürdüm içimde
yanağı süt kokan çocukların dualarında saklardım seni
karanlıkta mum gibiydin,
Yusufcuk kuşları gibi hep alçaktan uçup
döndükçe dönerdim etrafında,
oysa sen!
ne çok vurdun sen beni
uçamayacak kadar yaralıyken
tuz bile basmadan yaralarıma
iskelede o son bakış yokmu
yaralar ve anılarla mahsur kalınca
suretime ağıtlar yakmıştı martılar
kayıp ilanları asmıştım aklımın firarlarına
yüreğimin gergefine vedalar işlerken
leyl-i serd-e kalmıştı avuçlarım
şarkılar susmuş
hayat imtihan etmişti beni
sonra ah sonra
bir sızı aktı mısra mısra zamana
tuzla buz oldu gözlerin
dağıldı mürekkebi
soldu fermanın
IV
göğsümde büyüttüğüm
kendi masumiyetimmiş
toy âşıklar misali gülüşm yok artık
sükûtun mahzeninde kaybettim gülüşleri
bilsen ah bilsen
içimde ne çok sevgi, ne çok yalnızlık var
kalabalıklaştıkça arttı yüreğimin ıssızlığı..
-
artık
hüzünler öpsün dudağımdan
hüzzam makamı demindeyim vedaların
kendimi ararken karanlık dönemeçlerde
yoruldum azaldım anladım
tövbelerim af diliyor dualarımdan
gönül kapımı artık açmayacağım
kimse bilmedi seni
adını saklayacağım.
V
kocaman sevdalar sığmayınca küçük yüreklere
yarım kalmış eski bir şarkıdır sevmek
beni sevmeyin artık
sevmek diye bir şey yok
sevmeler eski zamanlarda
Leyla ile Mecnun saltanatı
şimdilerde herkes kendini seviyor
vuslata denk ayrılık saati
velhasıl
derinlerde ince bir sızı
azala azala
bu kadarmış
gidenin hatırası
kalanın sayıklaması....
Kayıt Tarihi : 20.4.2010 23:36:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
..
![Leyla Gül Varoglu](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/04/20/hatira-sayiklama-2.jpg)
Anlam yüklü değerli paylaşımınızı ve kaleminizi kutluyorum. ..+..+.. Saygı ve sevgi ile kalın.
bilsen
içimde ne çok sevgi, ne çok yalnızlık var
kalabalıklaştıkça arttı yüreğimin ıssızlığı..
***
Sevgiye layık olanı sevmek doğru olandır. Tebrikler Sayın Varoğlu, saygılar.
Abdulvahap Yıldız
hayat imtihan etti beni
göğsümde büyüttüğüm
kendi masumiyetimmiş
toy âşıklar misali gülüşm yok artık
sükûtun mahzeninde kaybettim gülüşleri
içimde ne çok sevgi, ne çok yalnızlık var
kalabalıklaştıkça arttı yüreğimin ıssızlığı..
artık
hüzünler öper dudağımdan
hüzzam makamı demindeyim vedaların
kendimi ararken karanlık dönemeçlerde
yoruldum azaldım anladım
tövbelerim dualarımdan af diliyor
yanılgılarımın kapısını tekrar çalmayacağım
kimse bilmeyecek seni
adını saklayacağım.
bağışlayın beni ziyan yıllarım
kocaman sevdalar sığmayınca küçük yüreklere
yarım kalmış eski bir şarkıdır sevmek ....
şiir okumanın tadına vara vara mükemmel bir şiir okudum dizelerinizde... yazan kaleminiz ,yazdıran yüreğiniz var olsun.. sevgiyle kalın.. :)
TÜM YORUMLAR (90)