sokaklar da dolaşırken bak neye denk geldim,seninle bahsini ettiğimiz bahçeye dek geldim,
unutmadan söyleyeyim bak yine boş verdim,
hiçte hoş şeyler birikmemiş zihnimde, keyfimde kaçmıştı zaten solmuştu rengimde,
soluğu bir çatıda aldım elimde bi poşetle
çok uzundu bu gece çaktırmadan her gece
kırılan kalbimdi öyle kalsın itiraz etmem ne medet umarsın ki itten köpekten,
yatağımda fahişeden farksız kabuslu rüyalarım,
tam kıracakken kalemi sözümü hatırlar ellerimi bağlarım.
deniz feneri gibi ışık tutar bana merdiven başında ankesörlü lamba,
tamam bi dakka ulan tamam da yarım kalan ben oldum tek bi lafla
sıçayım saçma sapan sinir krizleri geçirmelerinize ki kriz beni geçirir sinir ne yapsın
kıçı yamuk bi sehpa üstü kahvaltı masam, kendime gelemem yoksa sabah sigara yakmasam,
kurulu düzeni bozanı kimse sevmez, sevilmemeye mahkum olmayan kimse kıymet bilmez,
hayır nedir bilmez hatır gönül saymaz dosta değer biçmez olum gömülü ölüyü görmez,
kafanda dolaşırken 18 tane tilki herbirin arkasında kuyruğunu ısıran bi başkası,
nedir bu ıstıraplar nedir bu hıçrırıklar ağlarken yüzün düşsünsün mutlu sanmasınlar,
yağmur yağar ıslanırdı eskiden saçım fakat gittiğinden beridir saç bırakmadın,
üzüldüğümdenmidir nedir üstüm başım kan revan beni bide tekbıraktın kadın,
şimdi elini kolunu sallayarak çık şehirden yatarın çok,
çünkü tekrar gözlerine temas edersem yanar kanar dururum bu durum affedilmez.
Ömer Faruk KobulKayıt Tarihi : 7.5.2020 19:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
beyhude ferahzade
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!