Hangi umutlarla geldin dünyaya
Ellerin oyuncakları tutmalıydı çocuk
Kiri pasını taşırken emeğin
Ellerin kar beyazı olmalıydı çocuk
Adım atmalıydın umutla yarınlara
Hayat alacaklı yakama yapışmış
Her gün bir alacağını daha alıyor
Saçlarımdan siyahı
Gözlerimden ışığı
Kalbimden mutluluğu
Bilinmeze sürükler savurur bedenimi
Saçlarımdan siyahı gözlerimden ışığı
Ömrümü çalıp ta gider o hırsız yıllar
Baharı kışa çiçeği ota
Suyu batağa selviyi dala
Affedilmez bir oyun oynadın sen benimle
Umutlanmıştım oysa o güzel sözlerinle
Terk ettin gittin beni bıraktın dertlerimle
Umutlanmıştım oysa o güzel sözlerinle
Gel artık gel sevgilim hayatla barışalım
Suya hasret toprak gibi
Geçmişi arıyor gözlerim
Kırık bir pencereden bakıyorum hayata
Maziyi kucaklıyor ellerim
Albümlerde kalan donuk yüzleri
umudun halkalarını kırıyorum tek tek
Yıldızlar kadar uzak erişilmez oluyorsun
Sevdamı bölüyorum bin bir parçaya
Her parçada yeniden doğuyorsun geceme
Güzel rüyalar görüyorum hep bana uzak
İntikam çanları çalıyor beynimde
Şimşekler çakıyor yıldırımlar düşüyor
Zehrini akıtan bir yılan oluyor yüreğim
Vefasızlığının ilk gecesinde
Umutlarımız vardı henüz çiçek açmayan
Çilelerle doğdum garip anamdan
Bir vefa görmedim ben bu dünyadan
Özünü yitirmiş o insanlardan
Batağa saplandım kurtar yarabbi
Kader kurbanıyım ben ne yapayım
Hüzün bulutları dolaşır gözlerimde
Çıkmaz sokak ardında
Her yanım dört duvar
Ben umutsuzluğa mahkum
Sislerin ardında güneş
Acı çınarları yeşerir yüreğimde
Bir volkan patlar isyan eden hislerimde
Yıldırımlar düşer, kararır fikrim
Bir an yolcu olurum sonsuzluk trenine
İçimde büyük acı çınarları
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!