Uçurumlar eşiğinden,
Acıların beşiğinden,
Çıktım geldim yar karşına
İster affet ister öldür...
Çile ödül, yar sevince,
Ömrüm seni sevmekle geçiyor
Ve hasretini yudum yudum içmekle.
Dakikalar akşamlara koşuyor
Akşamlarsa sabaha…
Yeşiller yerini yaprak yaprak sarıya
Sarılarsa tomurcuğa terk ediyorken,
Aşk ile yandık ateş misali,
Savrulduk meçhule kül misali,
Ağladım gecelerce sen gibi.
Hasret hem sana hem bana yetti.
Dünler yarının geçit yeriydi,
Yokluk demek; sen demek,
Aşk demek.
Hasretle karışık ben demek.
Her gece zulümlere gebeyim,
Hem biçareyim.
Uzağımda durduğun yeter sevdiğim...
Kalbim acını çekmekten usandı.
Aşkın yükünü bir ömür taşıdı.
Gündüzünü gecesini şaşırdı.
Bir parça sevgine hasret bu gönlüm.
Sevdama kederimi eş tutamam.
Yüreğimde tükenmez pişmanlığım
Bilirim kar etmez ahlı feryadım
Ben gerçeği sen gidince anladım
Sevmişim ben seni sevmişim meğer
Bir sen vardın yanımda candan seven
Yine sular yandı
İstanbul sahillerinde.
Kervanlara karışmış yakamozlar...
Parlayan yıldızlar serilince
Karanlığa sinmiş denizlere,
Yine konuğum olacaklar
Sanma ki söner bu deli yangın
İçimdeki ateş bir gün küllenir
Ve gözlerimden silinir hayalin
Hatıralar birer birer silinir...
Sanma ki vahlanmaz şu dilim
Adını anmaz olur bir daha
Methetme gönül vefasız yari
Seviyorsun biliyorum ondan böylesin
Derdin, kasavetin onun tek hediyesi
Mantığına kulak ver yüreğin dinlesin
Hasrete inat hep gül, sakın ağlama
Yokluğun hastalık gibidir sinsice eriten
Acısı zehir misali bedenime hükmeden
Sor ki nasıl yaşarım seni böyle severken
Artık bu yaman ayrılığa dayanamıyorum
Ölümlerden dönerim her gündüzün gecesinde
Hatice Ergen Çakır- Islak Mektupların Hikâyesi –1. şiir, deneme, mektup- 5 TL.
Lütfen destek olun.
www.gunduzkitabevi.com.tr