Hatem Mahmutoğlu Şiirleri - Şair Hatem M ...

Gençliğimi ağlamaya verdiğimi Gül yerine ayrık otu derdiğimi Kahve köşelerinde eridiğimi Kimse duymasın ne hale geldiğimi Uyandım sanıp edebi kaybettiğimi Çamurlu yollarda kanallara düştüğümü Kendime gayye kuyuları eştiğimi Kimse duymasın benliğimi kaybettiğimi Gülü teslim edip kargalara Yol aldım karaçalıya Nasılda aldandım dünyalıklara Duyun artık dünyayı sildiğim Her kes duysun ben aradığımı buldum 23.01.1995

Bıraktım tüm duygularımı sellere
Artık aşktan eser yok gönülde
Dayanamıyorum zaten sensizliğe
Naptım biliyor musun bu gece
Kalbime bir zehir verdim adı
Sensizlik

Secdeye kapanıp gözyaşı dökmeye Maddeyi silip mana semalarında gezmeye Bu nefsi kulluk ile yoğurmaya Sana yöneldim rabbim layık olma samda Rahmet pınarlarında kana kana içmeye Bilirim senden başka gidecek kapım yoktur Fani âlemin hevesi çoktur Nefsi emare beynime maddeler soktu Layık olma samda şefaatine muhtacım Ya resülallah narına Nuruna yanmaya aşkına kanmaya geldim ya Hz. nebi Destur deyip diz kıramadım Sana layık bir evlat olmadım Kör imiş gönül gözüm dergâhına hizmete duramadım Layık olma samda himmetine muhtacım ey. üstadım Aşkına yanmaya geldim ipimi elime verme gayri Urgan ilmekleriyle mana âlemine bağla beni Talebeyi sübyan idim seneler önce Yalnız rabbimin kelamı dilimde hece hece Selatu selam okuduğum o gecelerde Bilemedim anlamamışım meğer nasihatlerin Nede yüce Layık değilim bilirim ama anladım ki Yok, başka gidecek yerim yurdum sana geldim Sana ey rabbimi dost edinmiş Hz peygamberimizin İzinde yürümüş üstadım sana geldim Bu yaralı vurgun yemiş gönül ile Kovma beni kapında tut elimi Resulüme kavuştur al götür beni Yersiz yurtsuz göçmen kuşlar misali Kanadı kırık gönlü buruk diyardan diyara Savrukluk dini İslam, a susamış bu yürek nefsin Ateşinde kavrulup kavrulup düştüğüm Ateşlerde bırakma beni bırakma ey sevgili En yüce sevgili beni bana al beni bana kat Beni sevgi aşk âleminin gerçek mananın derinlerine At Bu kapkara yüzümle dilimde pişmanlık yağan sözüm ile Sana geldim sana yöneldim divanında el pençe durdum Kovma beni gayri kapında yok başka gidecek yerim yurdum Yok yok.. 12.5.2007

Sen gideli buralardan ağaçlar çırılçıplak
Martıların çığlıkları hiç susmuyor
Deniz öfkesinde hep kayalıkları dövüyor
Bulutlar sanki yokluğuna ağlıyor
Beyaz gülüm sen gideli her şey ağlamaklı buralarda

sessiz kaçışlar alkışsız vedalar
kanatmasın daha fazla dilini sus yüreğim
bir selamın dahi zindanlara hapsedildigi
cimriler sokağında cömertçe harcama içinde gelenleri
ah yüreğim ben sana hep diyordum SEVME
ÖZLEME DEĞER KATMA bırak olduğu gibi...

Beni sevdiğini ya da sevmediğini hiç Bir söz söyleme Kalbim seviyor biliyor bırak öyle kalsın Seni sevmenin tadına varayım hiç kavuşulmamış Bir ayrılığın uçurumlarında bu son Gecemiz olsun sus sessiz ol...! Ela gözlerini burnunu kaşını saçlarını tutmaya Kıyamadığım ellerini ezberime alayım Bırak aç kalayım seni temaşa etmekle ve Seni sevmekle doyayım sessizliğimizle ve hiç Tadını bilmediğim senin tarafında sevilmenin sarhoşu Olayım lütfen sus sessiz ol Ve dinle Bakıyorum bir ay kadar uzaksın bana Ama karanlık düşleri mide aydınlatanımsın En çokta suskunluğunu seviyorum aslında Korkularımdan olsa gerek ya o kurşundan Beter iki kelimelik acı sözü duyarsam Sus ve sessiz ol...! Korkutma acıtma sensizliğe yokluğuna yelken Açacak yüreğimi usulca al ellerine ellerlimi ve hisset …! Zemheri soğuğunda kalmış üşüyen acılı Gözlerimi Sus sessiz ol...! Az kalmış zamanımı çok cimri bir tüccar edasıyla Seni sevmenin tadında harcayım Yüzündeki çizgilerden kendime pay alayım Yarınlarıma tebessüm olacak Sus sessiz ol...! Bu ses kalkan son uçağın sesi Son vapur saat üçte Son otobüs beşde Ve son tren 6.15 de Biletimde almadım henüz aslında gidecek adresim bile yok Hani olur, ya dilin sessiz iken gözlerin kal dermi Senin hesaplarında ne artın nede eksin oldum biliyorum Beni hiç böldün mü bir yarım sen çıkardın Yâda sen çarpı ben diyip eşittir biz diyebildin mi? Anlıyorum gözlerin söylüyor tüm hesaplarını Ve eşittir bana verebilecek neyin var çıkıyor Sana verebileceğim anlıyorum ki işine yaramayan İhtiyacın olmayan bir yürek dolusu sevgi Sende miladını doldurmuş bir terim de olsa Neyse anlıyorum Sus ve sessiz ol Ürkmesin korkmasın masum sevdam Ben ona bir valiz yaptım Yüreğime koydum tüm şifrelerini alt üst ettim Asla hiç kimse açamayacak Ve saatler yakın son tren kalmadan Ben sessizce gidim sana son bir hatıram Kalsın işte bu şarkı beni unutma 22.05.2008

Bir gün olsun halimi düşündün mü hiç Anlamaya çalıştın mı? Benimde bir sevenim var deyip aradın mı hiç Telefona bakmaktan gözlerim şişti Sabahlara kadar işte bu şarkıyı sever bunu dinleyim demekten Uyku diye hayallerine sarılmakta ne hallerdeyim Hiç sordun mu kalbine sen. Seviyorsun diye yazdım tüm şiirlerimi Sen anlıyorsun diye söylerken şarkılarımı Hiçbir gün dinledin mi Allah aşkına bu nedir böyle ne Ben taşa mı gönül verdim ben bir kalp sizimi sevdim yoksa Bu nedir nedir söyle hadi Allah aşkına Yollar uzadı bitmiyor saatler asır oldu geçmiyor Acılarım tütüyor içim yanıyor Yanıksı sevdam bu gecede yokluğuna ağlıyor Ne olur bir tatlı sözün gelsin artık bıktım rüzgâra yalvarmaktan Usandım yıldızlardan fal tutmaktan ALLAH kahretmesin bu işkence neden bana neden Her şarkıyı dinleyişimde her resmine bakışımda Yüreğimde bir şeyler kopuyor eriyorum bitiyorum anla artık anla Boğuluyorum Yavaş yavaş çıkmaz sokaklara giriyorum Allah aşkına hadi bir ses ver ya tam idam et Sevmiyorum seni de ipimi çek ya da gel sesimi duy Tut ellerimde gidecek sekte ölüme birlikte gidelim Sabır değirmeninde öğüttün beni Hasretin mayasını katıp çile eleğinde eledin Yokluğunun hamuru ile yoğurdun Aşkın ateşinde yaktın beni yaktın yetmez mi? Kanaatkârdım oda bitti Tahammüllerim iflas etti resmin hayalin Kâfi gelmiyor artık düşünmek hayalinle avunmak yetmiyor artık Akrep kovalarken yel kovanı bende sensizliğe sürüklenirken Bırakı cam kendimi bir nehir, in azgın sularına Boğul ucam yokluğunun çırpınışlarında boğul ucam Elveda bile demeden sana senin yaptığını yapı cam Gidi cem sessizce bir anda hayatının tüm zamanlarında bulamazsın Ben gibi seven yitigin olurum sana yar derken dili titreyen Ceylan gözlerine baktığında hayat bulanın olmayacak her baktığında Beni görecek sesimi duymaya çalışacaksın kokumu almaya çalışacaksın İşte o zaman hece hece satır satır okuyacaksın şiirlerimi Nağme nağme dinleyeceksin şarkılarımı tıpkı şimdi benim Yaptığım gibi Bir daha bir daha bir daha Ama çok geç kalma ne olur hadi Bu sana son haykırışım Bu sana son seslenişim hadi bir ses ver ya gel tut ellerimde Yâda çek ipimi çek bu sana son haykırışım hadi duy sesimi Acı olan ne biliyor musun ey yar acı olan Biz insanlar bir şeyin değerini ya kaybederken ya da kaybettikten sonra Anlarız işte bu yüzden hep yitikleri hep kaybettiklerimizi ararız Bu sana son haykırışım yitiğin olmadan ara ve bul beni bul 03 /04/2005

Bazen bir çocuğun hıçkırık dolu ağlayışında bazen da bir dilencinin acılı yalvarışında hani soğukta kalmış üşüyen serçenin çırpınışında HÜZÜN.. duygularımızın tam ortasında bir genç kızın annelik özleminde bir adamın iyi baba olamayışında sevenin sevdasında aşığın özleminde HÜZÜN.. Yaşamın tam içinde köylünün yığılmış harmanında esnafın zamansız iflasında öğrencinin not kağıtlarında HÜZÜN sevmesek de hep yanı başımızda bir gencin karmaşık duygularında şoförün bitmeyen uzun yollarında çırılçıplak kalan şu ulu çınarın dallarında HÜZÜN her mevsim gönül bahçemizde askerimin ağıtlı mektubunda vatanımın şehitlik mezarlığında gurbetçimin sıla hasretinde HÜZÜN kalbi yüreği olanın hep kapısında 02/11/2007

Yağmurlu bir hava bulutlar ağlıyor sanki
Gece tüm sessizliği ile pusuda
Hadi sımsıkı sarıl bana biliyorum bir sen bir tek sen
Varsın hayatımda....
Ellerimi tut mesela her zamanki gibi
Alnımda öp kutlarcasına

Gönlümü kıranım ol
Yerden yere vuranım ol
Bir ömür uzağım ol
Ama asla nefretim olma
Yazdığım şiirim çizdiğim resmim ol
Tutkum düşüm hayalim ol